Bu kitabı okurken kendi canavarlarınızla tanışma ihtimaliniz var.
Çocuk kitabı gibi dursa da yetişkinlerin de okuması gerektiğini düşünüyorum. Zaten çok çabuk bitiyor; çizimleri, betimlemeleri ve sayfa kullanım şekli bakımından da hoşuma gitti. Yorumuna geçecek olursam;
Karakterimiz Alma büyüyor ve pek de iyi hissetmediğini fark ediyor. Bu onun için o kadar yeni ki kendini yalnız hissediyor, korkuyor ve günden güne ışığını kaybediyor. 7 tane Canavar var ve her biri bir süreci temsil ediyor, ne yazık ki hepsiyle de tanışıyor. Alma onların en iyi arkadaşları olduğunu düşünmeye başlıyor ama zamanla Canavarlarıyla baş etmesi çok zorlaşıyor; Bir süre sonra Canavarların ona iyi gelmediğini öğreniyor.
Bu çok tanıdık değil mi? Büyürken baş etmeye çalıştığımız tüm o duygular, şu an bile yaşadığımız o yalnızlık hissi, bizim ışığımızı günden güne söndürmüyor mu? ‘Karanlık’ onunla ilk tanıştığımızda bizi korkuturken, bir süre sonra kendisine alışmadık mı? İşte Alma da karanlıkla yaşamayı, iyi günlerin de kötü günlerin de olabileceğini görüp hayatına devam etmeyi öğreniyor. En önemlisi ailesinin de desteğiyle nasıl iyileşeceğini öğreniyor. Ama Canavarlarıyla yaşadığı süreç tahmin ettiğimiz ve hepimizin deneyimlediği üzere pek de hoş değil..
Kitap size diyor ki, zor günlerinizde olabilirsiniz ama asla yalnız değilsiniz, hepiniz iyileşeceksiniz.
Hepimiz iyileşeceğiz.
Tavsiyemdir. Çerez niyetine okuyabilirsiniz.