Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.36
Işıl Parlakyıldız (Işılca) Yorumları ve İncelemeleri
Işıl Parlakyıldız (Işılca) yorumları ve incelemelerini, Işıl Parlakyıldız (Işılca) kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Işıl Parlakyıldız (Işılca) puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Duygu gibi sevilebilmek
Serinin ilk ve en beğendiğim kitabıydı. Sarah Jio kıvamında Türk hikayeleri okumak isterseniz okunabilir ama edebi bir kazanç beklemeyin. Serinin diğer kitaplarında erotizm dozu biraz daha yükseliyor bu nedenle küçük yaş grubu okuyucular uzak durmalı.
Varlığıyla hayatıma renk katan çok sevdiğim bir arkadaşımın adı diye aldığım ve hakkında hiçbir fikrimin olmadığı bu kitap beni yakın geçmişime götürdü.Kitabın her sayfasında duygularımı çok derinden hissederken gözyaşlarıma engel olamayıp ağladığım aynı anda kahkahalara boğulduğum zamanlar oldu.Öyle ki kitabı okumadım kitabı yaşadım ben.
Kimilerine göre Ali karakteri abartı olarak görülse de bu karakterler maalesef hayatımızdaki gerçek kişiler.Yazar, her ne kadar kitap için bir Türk masalı dese de kitapta bahsedilen sistem gerçek, yaşamlar gerçek, duygular gerçek… Ebru’nun hislerini ve tepkilerini o kadar iyi anlıyorum ki; okurken onun yerinde ben vardım.Hayatımın her alanında özgürlüğü savunan ve iyileştirici yönlerini vurgulayan kişi oldum.Tıpkı Ebru gibi…
Ebru, serinin son kitabı ve ben yine bilmeden sondan başladım.
Benim gibi yıl boyunca challenge yapan biriyseniz felsefi ve edebi eserlerin arasına bu kitabı ya da serinin herhangi bir kitabını uygun maddeyle ekleyebilirsiniz. Es vermek çok iyi geliyor.
İsmiyle beni bu kitaba kavuşturan ve kısa da olsa Ebru karakterini bana gerçek anlamda yaşatan çok değerli iki insana sonsuz teşekkürler.
Şu an çok sinirliyim ve dünden beri kitaba yorum yazmak için sabırsızlanıyorum. Haksızlık da etmek istemediğim için biraz iyi yanlarından bahsedeceğim önce.
Öncelikle kitap süper akıcı ve aslında 734 sayfa olması insanı hiç yormuyor. Ayrıca yazarın yaşının klasik Wattpad yazarlarından üstünde olduğu daha olgun olduğu da belli oluyor. Dilinde yer yer çiğlikler olsa da müptelanın diğer kitapları düşünüldüğünde fena sayılmaz. Hem yazarın 'duruca, kokuluca' gibi kelimeler kullanması az da olsa özgünlük katmış. Yazarın adını neden Işılca'ya çevirdiğini anlayabiliyorum.
Kitap aslında on beş yaşındaki kuzenimindi ve bu kitabı tam yedi kez okuduğu ve bayıldığı için merak edip okumaya karar verdim. Ama kitabın ömrümden yediğini, zaman zaman midemi bulandırdığını, sinirden beni uyutmadığını belirtmem gerek. Aslında bir kitabın bu kadar duygu uyandırması iyi bir şey olabilirdi ama duygularımın sebebi kitabın muhteşemliği değildi tahmin edersiniz ki. Tabi kimsenin ne yazması gerektiğini söylemek bana düşmez. Böyle bir konuda yargı belirtenin karşısında ilk ben olurum. Ancak yazdığınız kitapları 14- 15 yaşındaki çocuklar okuyor hayran oluyorsa biraz sorumluluk almak lazım diye düşünüyorum. Devamı
expectokitabum.blogspot.com.tr/2017/05/kole-is...
Boyle kitaplar için puanlama kısmına 0 rakamı da eklenmeli. Kitaba yapilan yorumlara baktığımda sok oldum diyebilirim. Kitabin bir saheser oldugu, türk yazar tarafından yazıldığı için gurur duymamiz gerektiği söylenmiş. Ben bu kitaptan duysam duysam utanç duyarim.
Kitabin başında erkek fatma olarak tanıtılmaya çalışılmış esas kızımız Emma, babasının katili tarafından zorla alıkonuluyor. Bu kişide tabiki esas oğlan olan Lord Vincent. Kitabi ozetlememiz gerekirse kitap boyunca Vincent Emma'ya hem fiziksel hemde duygusal şiddet uygulamasının yanında yetmezmis gibi defalarca tecavüz ediyor. Tabiki Emma'da bu adam benim babamın katili, burada aylardir tutsak tutuluyorum, beni sevip saygı duyan ve buradan kurtarmaya çalışan bir nisanlim var, hakaret, siddet ve tecavuz hayatimin bir parcasi oldu demeden Vincent'a aşık oluyor. Kadının erkeğe karşı cikmasi, kendini savunması akil alır şey degil bu kitapta. Basta erkek fatma olan kızımız vincent'i görünce sut dökmüş kediye donup sürekli ağlayan acınası bir kadına donusuyor, tabi bu olurken sürekli erkegimizin ne kadar güçlü otoriter vb olduğu vurgulaniyor.
Bir kadının tecavüze uğrarken tecavuzcusunun ne kadar güzel öpüştüğünü düşünmesi hangi akla hizmeten yazılmış bir şeydir anlayamiyorum. Kadınları aşağılayan, erkeklerin mali olarak gösteren bir kitaptan daha fazlası değil bu roman.
Vincent'in kizinin korkudan babasıyla konuşamamasını bile sempatik bir şeymiş gibi göstermiş yazar.
Ne vereceğiniz paraya ne de zamaniniza değer, hic kimseye tavsiye etmediğim gibi yazarı da şiddetle kiniyorum .
672 syf.
2/10 puan verdi
Kitap beklentilerimi karşılamadı. Grinin elli tonu tarzında yazılmış, sürekli cinsellik, sürekli tekrar eden kelimeler içimi baydı. Kitabı okuduğuma pişmanım. Bana hiçbir şey katmayıp , edebi yönü olmayan ,boşa zaman harcamama sebep olan bir kitap oldu.
“ Bekir candı, Ali kandı, Sedat aşktı....” Hayat, onlar için bir duadan ibaretti. Güçlü olmayı en zorlu yollarda öğrenmiş dev bir çınardı Sedat. Hayatta yorulmuş, aşktan çoktan vazgeçmişti. Yüreğine ördüğü çelik duvarlar arasına saklanmış bir adamdı o. Acılarla atılmış düğümlerin arasında filiz verebilir miydi aşk? Kitap’tan alıntı... Aşk, tutku, sadakat, kavgalar ve sonsuz aşk...
Bir tarihi masal
Onların hikayesi bir savaşla başladı Loren Leydisi Emma, Edesa Lordu Vincent. Loren Lordu Frederich babasının ölümünden sonra herşeyi yoluna koymak için topraklarından uzakta olduğu sürece kendi yerine geçmesi için kız kardeşi Leydi Emmayı görevlendirir.Kendisi gelene kadar hiç kimseye belli etmeden Lord Frederich'miş gibi kaleyi yönetecektir.Ama tahmin etmedikleri bir şey olur.Köylerine savaş açılmıştır ve savaşçıların başına Leydi Emma geçmiştir.Tabiiki kimsenin bundan haberi yoktur. Leydi Emma usta bir ok atıcısıdır.Savaş sırasında da oklarıyla herkesi yere devirir. Tabiiki onu gözetleyen birisi vardır Edesa Lordu Vincent.Loren Lordu zannederek peşine düşer. Bir yerde sıkıştırır ama o acı dolu çığlığı duyunca birden irkilir. bu çığlık bir erkek sesine benzemiyordur.kitabın bu kısımları çok heyecanlıydı . İkisinin karşılıklı dövüş sahneleri çok iyiydi . Bir Leydinin böyle güzel kendini savunması gurur vericiydi. Ama tahmin edersiniz ki dövüş sırasında Leydi Emma nın kimliği ortaya çıkar. Lord vincent buna bir anlam veremez. Bir Leydi nin savaşta ne işi vardır.Emma yı yakalayıp esir alır ve olaylar bu şekilde devam eder. Ben çok beğendim akıcı dili ile kitabın sonu bir anda geliyor ...
#okudumbitti #kitapyorumu
Herkese selam,şahane bir kitabın yorumuyla beraberiz.
Cihan...Babası Samsun'lu Celil'in şımarık,mutlu velediydi küçükken.Kim bilebilirdi ki,büyüyünce babasının yolundan gideceğini...Ne olduysa askerden döndüğü zaman oldu.Tek sırrını bilen kişi de dostu Osman'dı.Osman ile çalışmaya başladılar.Önemli bir dosya önüne kondu.Tabi bu işin arkasında Sedat vardı.Hep birlikte bir plan yaptılar.Ama bu plana davetsiz bir misafir de katıldı.Kim mi? Maceraya hazır mısınız?
Babasının yaptığı iş neydi?
Askerden döndüğünde ne oldu?
Bu sır ne?
Osman bu sırrı nasıl öğrendi?
Beraber yaptıkları iş ne?
Dosyanın gizemi ne?
Dosyanın Sedat ile bağlantısı ne?
Yıldız bu plana nasıl dahil oldu?
Cihan ve Yıldız,nerede,nasıl tanıştı?
Yıldız'ın başına gelen olay ne?
Cihan ve Yıldız'ı bekleyen son ne?
Özlemişim dev adamları,çok özlemişim.Yine harika bir kitap okudum.Ah Cihan ah...Ne çektirdin be Yıldız'a...Kızın aklını aldın.Yapmadığını bırakmadın.O sert mizacının altında pamuk gibi kalbini de gördüm.Siz Yıldız'la tam bir tencere kapak oldunuz aslında.Osman beni bitirdin sen.Senin hakkından ancak Çiçek gibi biri gelirdi zaten.Sedat,Ali,Bekir,Selma,Duygu ve Aslı...Oy Aslı oy...Sen beni çok üzdün.Ali'yi parçalara böldün.Herkesi dağıttın.Devamı kitapta.Daha neler var neler.Yok,yok.Macera,aksiyon,aşk,bağlılık öyle güzeldi ki.Ben çok büyük bir keyifle okudum.Sabahladım bu kitapta.Kesinlikle okuyun.Tavsiyemdir.Asla pişman olmazsınız.
Köle kitabının devamı olan İntikam kitabına başlarken, seri olduğu için yine Edward ve Jaymie'nin hikayesini okuyacağım sanmıştım. Ne yazık ki bu kitapta ikilimizin çocukları Stew ve Mira'nın hikayesini okuyoruz. Stew ve Mira'yı sevmediğimi düşünmemizi istemem.
Biri aynı annesinin büyüleyici güzelliğine, diğeri aynı babasının güçlü ve kendinden emin haline bürünmüş olarak karşımızda.
Onların amacı hayatta kalmak. Bir de gizli bir planları var. Abi, kardeş haklarını, ailesine ait olan tahtı geri istiyor.
Edward ve Jaymie bu kitapta neden yok söylersem büyük spoiler olacağı için onlara ne olduğundan bahsetmeyeceğim.
İlk kitapta Edward'dan daha çok sevdiğim yakışıklı Muhafız Marlon'u ve Jaymie'nin kız kardeşi Daisy'i görmek güzeldi. Çocukları onlar yetiştiriyor ve normal bir hayatları olsun diye ellerinden geleni yapıyorlar.
Ama çocukların üstünde ki baskıları beni biraz boğdu.
Sonuç olarak ilk kitap kadar sevemediğim bir kitaptı. Ama sonu ile son kitapta güzel şeyler olacağının sinyalini veriyor.
Kesinlikle okunmamalı!
İnsanın her dönem okumak istediği kitaplar değişiyor. Bu sefer kalın bir kitap tercih etmek istedim. Kitaba başlamadan bu kadar sayfanın bir çırpıda okunacağını tahmin edebiliyordum. Klasik bir aşk hikayesi. Aşk hikayesi dedim ama lafın gelişi, birazdan açıklayacağım. Kadın duygularını gizler ve adamdan belki gizlediği duyguları ortaya çıkarır