Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İsmail Kaygusuz

İsmail KaygusuzHasan Sabbah ve Alamut yazarı
Yazar
7.5/10
20 Kişi
81
Okunma
11
Beğeni
3.102
Görüntülenme

Hakkında

12 yıl öğretmenlik yaptı. Öğretmenliğini sürdürürken İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nin Klasik Diller ve Edebiyatları Bölümünü bitirdi. Eskiçağ Tarihi ve Klasik Arkeoloji sertifikaları yaptı. Aynı Bölümde Grek Epigrafisi(Yazıtbilim) doktorasını verdi. 9 yıl Klasik Arkeoloji ve Klasik Filoloji Bölümlerinde öğretim görevlisi olarak çalıştı. Yaz ayları Van-Urartu, Enez ve Perge arkeolojik kazılarına epigraf-arkeolog olarak katıldı. Kazı sempozyum ve tarih kongrelerinde bildiriler sundu, seminerler verdi. Katıldığı kazılardaki epigrafik-arkeolojik buluntulara ilişkin, yerli ve yabancı bilimsel dergilerde çok sayıda inceleme-araştırma yazıları yayınlandı. Bu arada bir yıl Fransa’da “Université de Nancy II” ve “Collége de France”da Bizans dili ve epigrafisi üzerinde çalıştı. 1986 yılının başından itibaren 6 yıl yaşadığı Fransa’da 1987’de Strasbourg Üniversitesi’nde başlamış olduğu “13.yüzyıl Türk Halk Tasavvufu ve Bizans Mistikleri” üzerinde araştırmayı konu alan ikinci doktora tezi çalışmasını, özel yaşam koşullarının engellemesi yüzünden tamamlayamadı. 1992 yılının başında Londra’ya yerleşen Kaygusuz çalışma ve araştırmalarını burada sürdürmektedir. Heterodoks İslam (Alevilik), batıni tasavvuf inanç kurumları, felsefesi ve tarih üzerinde ondan fazla araştırma-inceleme kitabı, bir çok tiyatro oyunu, roman ve anı-öykü kitapları yayınlanmış bulunan İsmail Kaygusuz 1944 yılı Arapgir/Onar köyü doğumludur. Dr. Ismail Kaygusuz, 03.02.2022 tarihinde yakalandığı amansız hastalık nedeniyle yaşama veda etti ve çok sevdiği köyü Onar'da toprağa sırlandı.
Unvan:
Türk Yazar
Doğum:
Onar, Arapgir, Malatya, 5 Nisan 1944
Ölüm:
3 Şubat 2022

Okurlar

11 okur beğendi.
81 okur okudu.
2 okur okuyor.
90 okur okuyacak.
4 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
... Mekke surelerine benzemeyen Medine'de düzenlenmiş sure ve ayetler halka daha az yakın oldu. Çünkü Medine malzemesinin pek azı toplu tapınmalarda ahenkli okumaya uygun düşüyordu. Böylelikle Medine surelerinin büyük kısmının öğrenilememiş-ez-berlenememiş olması, Muhammed'in ölümünden sonra Kur'an'da eklemeler ve değiştirmeler için istenilen fırsatı kazandırdı. Mekke ve Medine sureleri arasındaki farklılıklar, erken zamanlardan beri İslam yorumcuları tarafından bilinmekte ve o zaman bile sık sık bilginler tarafından tartışılmaktaydı. Zamanımızda da İranlı yazar Ali Dashti, Muhammed'in Mekke'de aldığı vahiylerle, Medine'de aldıkları arasında ayırım yaptı; İran devriminden sonra Dashti tutuklandı, dinsizlikle suçlanıp hapse atıldı. ...
Din ve Toplum
Rahip bogomil, kölelik ve halkın büyük bir bölümünün topraklar üzerinde ve derebeylerin ve manastırların sahibi olduğu arazilerde acı çektiği tutsak olan bir dinsel ve toplumsal düzeni reddetti. İnsan hakları ve ruhun kurtuluşu ile uyumlu ve halka yakın olması gereken gerçek Hristiyanlığın vaizcisi olmaya karar verdi.
Sayfa 218 - SuKitabı okudu
Reklam
... İskoçyalı büyük otorite Richard Bell, en ufak ayrıntılarına kadar Kur'an metinlerini dikkatle inceledikten sonra, Kur'an'ın, Hicretten 2 yıldan daha az bir süre sonra, aşağı yukarı Bedir savaşının yapıldığı tarihte (İ.S. 624) 'kesinlikle sona erdirildiği' sonucuna varmıştır.[27] O tarihte Kur'an, hemen hemen sadece Mekke surelerini içeriyordu. ...
Kur'an'daki İslamı savunmaya, yorumlamaya geçenlerin ve uyarıcılığa soyunanların, Muhammed'in yaşamının son 23 yılında tamamlanmış olan gerçek Kur'an'ın büyük tahrifat ve değişikliklerle günümüze ulaşmış olduğunu bilmemeleri olanaksızdır. Elimizdeki Kur'an Muhammed'in Kur'an'ı olmaktan çok uzaktır; ilk üç halife ile Emevi hanedanının Kur'an'ıdır. Benjamin Walker'ın dediği gibi belirli amaçları için ve kendi siyasetleri doğrultusunda onda büyük değişiklikler yapmışlardır:
... Ebubekir ve Osman tarafından dağınık sure ve ayetler yazılı olduğu malzemeler istendiği zaman, Müslümanlar özel olarak ellerinde bulundurduklarının pek çoğunu teslim etmedikleri de görülüyordu. Bu nedenle malzemenin son ve tam birleştirilmiş tek metin içinde biçimlendirilmesi başarılamamıştır. ...
gönül kulağı işitirse (talip) semaha durur
''Örneğin vecd/coşku ehlinden bir kul kendisinin ulaşacağı makamın olduğunu işitse ızdıraba düşer. Şöyle ki maksuduna erişmeyinceye sakin olmaz ve oturup dinlenemez.'' MAKALÂT-I ŞEYH SÂFİ
İsmail Kaygusuz
İsmail Kaygusuz
Kaygusuz Abdal’ın Mısır Gezileri ve Kıyı Olayları -Eğitimi
İsmail Kaygusuz
İsmail Kaygusuz
1359’larda Abdal Musa Sultan ömrünün son yıllarını yaşıyordu. Henüz 18-19 yaşlarındaki ve yola kabul edilmiş Kaygusuz Abdal’ın akıl, inanç ve bilgi gücünü çok iyi anlamıştır. Ona en gözde abdalı-dervişi olarak bakıyordu. Belli ki Kaygusuz’u, kendi yerine baş ardıl (halife) yetiştirmek istiyordu. Bunun için genç Kaygusuz’un zamanın tüm
Reklam
“Sen seni gördüğün yer, Tanrıyı göreceğin yerdir” GERÇEK ŞEYH SÂFİ BUYRUĞU MAKALÂT-I ŞEYH SÂFİ
İsmail Kaygusuz
İsmail Kaygusuz
ismailkaygusuz.com/index.php/23-ki...

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
344 syf.
·
Puan vermedi
İnsan İnsana
İnsanların saflığını kullanarak emellerine alet eden Hasan Sabbah. Fazlasıyla akıcı, çarpıcı , sarsıcı unutamayacağım bir kitap. " Bir mezar taşı kadar sessiz kalacağım "
Hasan Sabbah ve Alamut
Hasan Sabbah ve Alamutİsmail Kaygusuz · Su Yayınevi · 201234 okunma
288 syf.
6/10 puan verdi
Alevilik inancı ile ilgili bilinmeyen birçok noktaya ışık tutan bir eser.Özellikle Şah İsmail'in kızılbaş alevilerle ilgili gizli ihanetini öğrenince şok oldum.
Aleviliğin Doğuşu
Aleviliğin Doğuşuİsmail Kaygusuz · Su Yayınevi · 200911 okunma
344 syf.
6/10 puan verdi
Hasan Sabbah'ın hikeyesini daha önce farklı romanlarda okumuştum. O romanlarda hikaye Marco Polo'nun anlattığı "Haşhaş kullanıp yalancı cennetlerinde fedai/suikastçı yetiştiren tarihin ilk terör örgütü" yalanı üzerine kurgulanmış. Bu kitapta, başka araştırmacıların ısrarla görmek istemediği farklı kaynaklardan da yararlanılmış. Ortodoks İslam yerine heteredoks bir İslam inancı benimseyen (İsmailiye) Hasan Sabbah kurduğu kalelerden oluşan Nizari Alamut Devletin'de adil, paylaşımcı bir yönetim anlayışı benimsemiş. Yaklaşık üç yüz civarındaki Dai'siyle (Batıni propagandacı) görüşlerini yaymaya çalışmış. Kitaptan öğrendiğimiz kadarıyla Hasan Sabbah haşhaş kullanmak şöyle dursun Alamut'ta müzik ve şarabı dahi yadaklamış, savaş yerine barışı benimsemiş sırf bu yüzden kendisiyle ısrarla savaşmak isyeyen yöneticileri suikastla ortadan kaldırmış, Alsmut Kalesinde iki yüz bin kitaplık kütüphanesi olan ( Bu kütüphane Moğollar tarafından ele geçirilince tarihçi Cüveyni'nin gözetiminde yakılmıştır. Hasan Sabbah hakkındaki kabul edilen yaygın görüşleri bu Cüveyni'den öğreniyoruz) halk tarafından saygı duyulan biri. Kitapta ayrıca Hasan Sabbah'ın ölümünden sonra İsmailiye tarikatının ve Alamut Devleti'nin tarihi seyri hakkında kapsamlı bilgi var. Kitabın en olumsuz yönü içindeki imla hataları okurken yazım yanlışı bulmaktan konuya odaklanamadım.
Hasan Sabbah ve Alamut
Hasan Sabbah ve Alamutİsmail Kaygusuz · Su Yayınevi · 201234 okunma