İsmail Müştak Mayakon

İsmail Müştak MayakonYıldız’da Neler Gördüm? author
Author
Translator
6.7/10
3 People
17
Reads
0
Likes
808
Views

About

1882 yılında Yenişehir (Teselya)’de doğdu. Halep İdadisi’nde orta ve lise öğrenimini tamamladı. Temmuz 1901’de Mülkiye’nin yüksek kısmından mezun oldu. Aynı yıl Dâhiliye Nezareti Mektubî Kalemi’ne atanarak devlet hizmetine girdi. 1902’de Yıldız Sarayı 3. Kâtipliğine, 1908’de Meclisi Âyan Umumî Kâtipliği’ne, Ocak 1911’de Bâbıâli Sadrazamlık Mektupçuluğu’na, Eylül 1911’de ikinci kez Âyan Meclisi Umûmî Kâtipliği’ne atandı. I. Damat Ferit Hükümeti’nce bu görevinden 1919’da azledildi. Temmuz 1919’da tutuklandı; beş ay Bekirağa Bölüğü’nde tutuklu kaldıktan sonra Malta’ya sürüldü. TBMM Hükümeti’nin girişimleriyle serbest bırakıldı. Temmuz 1922’de İstanbul’a geldi. Kısa bir süre ticaretle uğraştıktan sonra gazeteciliğe başladı. 16-17 Ocak 1923 tarihleri arasında Atatürk’ün İzmit’e davet ettiği dönemin ünlü gazetecilerinden biridir. Atatürk’ün isteği üzerine V. Dönem’de TBMM’ye Siirt milletvekili olarak katıldı. Edebiyat, tarih, hukuk ve 1933’ten sonra da dil meseleleriyle yakından ilgilendi. Yazılarında Müştak, Hakkı imzalarını kullandı. Türk Dil Kurumu’nun aktif çalışanlarındandır. 1936’dan sonra TDK üyesi olarak Atatürk ile sıkça görüştü. Ağustos 1938’de rahatsızlandı; tedavi için gittiği Paris’te 19 Ekim 1938’de vefat etti. Cenazesi İstanbul’a getirilerek Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi.
Title:
Gazeteci
Birth:
Larissa, Yunanistan, 1882
Death:
1938

Readers

17 readers read.
1 readers are reading.
17 readers will read.
Reklam

Translated Books

See All

Quotes

See All
BU KİTAP DA YAZAN İFTİRALARA REDDİYE!!!
ALINTILAR: “Yıldız Sarayı'nda şehzâdelerden yâverlere kadar herkes serbest oruç yer, kimse namaz kılmazdı...* (a.g.e., sh. 68) “Hilâfet mevküni kuvvetlendirmek için Sultan Hamid dini muhafaga eder gibi görünürdü.” (a.g.e., sh: 69) “Osmanlı imparatorluğunun bir tek mânâsı vardı: Nefs-i Hümâyun!.. Nefsi Hümâyun'un da bir tek düşmanı vardı:
(Bkz: Tahsin PaşaAbdülhamid, Yıldız Hâtıraları, İstanbul, 1931, sh, 124-125)
Reklam
Sultan Hamid'in 23 Temmuz 1908 gecesi verdiği Kânun-ı Esasi iradesi milletin arzu ve ihtiyacından kaynaklanan bir zaruri karar değil, kendi saltanatı hırsından kaynaklanan hayati bir gereklilikti.
fabrikasyon
Recai Efendi'ye kalsa, seri halinde mal çıkaran fabrikalar gibi, o da Mülkiye mektebinden bir tipte, bir düşüncede yahut aynı düşüncesizlikte köleler yetiştirecekti.
Sultan Hamid'in bir Turhan Paşa'sı vardı. Arnavutluk'ta doğmuş, Frenk terbiyesiyle büyümüş, Müslüman muhitinde hiçbir zaman bulunmamış olan bu Turhan Paşa'yı, Sultan Hamid sefaretlerde kullandıktan sonra bir ara Evkaf Nazırlığına tayine etmişti. Bu öyle tuhaf bir durumdu ki buna herkesten çok şaşan bizzat Turhan Paşa olmuştu. Turhan Paşa namaz kılmasını da bilmezdi. Halbuki Evkaf Nazırlarının Cuma namazlarını Padişahla birlikte kılmaları usulden idi. Aşağıdaki hikayeyi bizzat (Mabeyn Başkatibi) Tahsin Paşa'dan işittim: Bir Cuma günü Turhan Paşa namaz kılıyormuş. Seccadeye yatmışlar. Bir aralık Turhan Paşa başını secdeden kaldırarak yanındakine ''Monşer, bugün hava amma sıcak ha!'' demiş. Namaz içinde konuşmak, namazı bozduğunu o devirde bilmeyen bir Müslüman yoktu. Turhan Paşa bunu bilmiyordu. Hemen o gün vak'ayı Sultan Hamid'e jurnal etmişlerdi. Bu hareket hiç değilse bir uyarıyı gerektirirken Sultan Hamid buna kahkahalarla gülmüş ve Tahsin Paşa'ya yine kahkahalarla meseleyi anlatmıştı.
Sayfa 110 - KapıKitabı okudu
Bahsettiğim hadiselerin en ehemmiyetlisi Yıldız Sarayı'nda hüküm süren din anarşisine Sultan Hamid'in göz yummasıydı.Yıldız Sarayı din hissinin en zayıf ve serbest fikirlerinin en kalabalık olduğu yerlerden biriydi. Ramazan günleri elinde tesbih ve dilinden dua düşmeyen koyu mutaassıplarla, ağzından yemek lokması ve burnundan sigara dumanı eksik olmayan kızıl dinsizlerin birbirini hiç rahatsız etmeden diz dize oturabildikleri yegâne yer Yıldız Sarayı idi.
Sayfa 107Kitabı okudu

Updates

See All
Henüz kayıt yok
Reklam

Comments and Reviews

See All
·
Not rated
"GELENİN KEYFİ İÇİN GEÇMİŞE SÖVMÜŞ"
"GELENİN KEYFİ İÇİN GEÇMİŞE SÖVMÜŞ" olan bu kitabın müellifi Mabeynde beş altı sene katiplik yapmış, sonra kalkıp hatıratlarına mabeyn mensupları oruç tutmaz, namaz kılmaz, ve mevkilerini muhafaza etmekten başka bir gaye görmezlermiş halbuki işin aslına kaynaklarıyla bakarsak sn. Halid Ziya Uşakgil "saray ve ötesi" kitabında (s.225) detaylıca anlatmıştır. “Ramazan gelince Saray'da her zamankinden daha fazla dini bir hava hüküm sürerdi. Zâten başta Padişah olmak üzere, bütün hânedân âzâsı dini ödevleri ifaya pek itina ederler. Yahut öyle gösterir olduklan için onlardan başlayarak gerek padişah'ın, gerek diğer hânedân âzâsının saraylarında namaz kılmayan, hele Ramazan'da oruç tutmayan, erkek-kadın kimseye rastlanmazdı; vâkıa oruç tutanın orucu görünmez bir şey ise de tutulmayan orucu görmek de pek kolay olduğundan ben Ramazanlarda bu dini borcu ödemeyen kimse ye tesâdüf etmedim.
Yıldız'da Neler Gördüm?
Yıldız'da Neler Gördüm?İsmail Müştak Mayakon · DBY Yayınları · 201017 okunma
224 syf.
·
Not rated
·
Read in 54 days
Yıldız Sarayı
Ne kadar objektif olduğu konusunda bende hala şüpheler barındırsa da , yine de yakın tarihimize yaptığı katkılar açısından başarılı ve içindeki kaynakça göz önüne alındığında araştırma hevesinizi arttıracaktır. Abdülhamid Han devrinin anlaşılmasında bir nebze olsun faydalı olabileceğini düşündüğüm bir eser.
Yıldız’da Neler Gördüm?
Yıldız’da Neler Gördüm?İsmail Müştak Mayakon · Kapı Yayınarı · 202117 okunma