"...Benim bütün hayatımda, bu âna kadar takip ettiğim gaye hiçbir vakit şahsi olmamıştır. Her ne düşünmüş ve her neye teşebbüs etmiş isem daima memleketin, milletin ve ordunun adına ve çıkarına olmuştur. Hiçbir zaman şahsımın sivrilmesini (veya zengin olmasını) ve üste çıkmasını göz önüne almamışımdır."
"...Benim ihtiraslarım var, hem de pek büyükleri. Fakat bu ihtiraslar, yüksek makamlar işgal etmek veya büyük paralar elde etmek gibi maddi emellerin tatminiyle değil. Ben bu ihtirasların gerçekleşmesini, vatanıma büyük faydaları dokunacak, bana da liyakatle yapılmış bir vazifenin canlı içi rahatlığını verecek büyük bir fikrin başarısında arıyorum. Bütün hayatımın ilkesi bu olmuştur. Ona çok genç yaşımda sahip oldum ve son nefesime kadar da onu korumaktan geri kalmayacağım."
• Tarikatları, tekke ve zaviyeleri kapatması.
Dini yozlaşmaktan, ruhbanlardan, insanları sömürülmekten kurtarmak ve dinden geçinen bedavacıları aradan çıkarmak için yapmıştır. Dinin gereğidir.
"Bizi yanlış yola sevk eden habisler (soysuzlar) bilirsiniz ki, çok kere din perdesine bürünmüşler, saf ve temiz halkımızı hep şeriat sözleriyle aldata gelmişlerdir."
"Rabbin dileseydi, yeryüzünde bulunanların hepsi kesinlikle inanırlardı... Durum böyle iken inanmaları için insanları sen mi zorlayacaksın." (Yunus/199)
"Öğüt ver, çünkü sen ancak bir öğütçüsün. İnsanlar üzerine musallat (rahatsız eden, ısrar eden) değilsin." (Gaşiye/188
"Kim doğru yola gelirse, kendisi için gelmiş, kim doğru yoldan saparsa, kendi aleyhine sapmış olur. Kimse, kimsenin günahını çekmez." (İsra/25)
"Kimse başkasının yükünü taşımaz." (En'am/ 164)
"Hiç kimse başka birisinin günahını yüklenmez." (Necm/38)