Isaac Babel (Rusça: Исаак Эммануилович Бабель [Isaac Emmanuilovich Babel]) Öykü ve tiyatro yazarı. 1894’te Odessa’da, tüccar bir Yahudi ailesinde doğdu. Odessa Ticaret Lisesi’nde ve Kiev Ekonomi Enstitüsü’nde okudu. 1915’te Petrograd’da yaşarken Gorki’nin Letopis dergisinde yayın hayatına başladı. Gorki’nin önerisiyle, edebiyat dışında birçok iş de yaptı: Halk Eğitim Komiserliği’nde çalıştı; matbaacılık, muhabirlik, Birinci Süvari Ordusu’nda askerlik yaptı. Kızıl Süvariler (1926) ve Odessa Öyküleri (1931) adlı öykü kitaplarıyla uluslararası ün kazandı. 1924’te Moskova’ya yerleşti. Tiyatro oyunları ve senaryolar yazdı. Kızıl Süvariler eleştirilirken Gorki onu savundu. 1939’da tutuklandı, ertesi yıl kurşuna dizildi. Bütün yazdıklarına el kondu, ismi edebiyat tarihinden çıkarıldı. 1954’te bu yasak kaldırıldı. 1957’de sansürlü ilk derlemesi çıktı. 1980’lere dek bir daha yayımlanmadı.
Şizofren
- 2023 benim açımdan kitaplara fazla vakit ayıramadığım bir yıl oldu. Bu kitaplar 2023 de okuyup, en çok beğendiğim kitaplar. Kesinlikle okuyun, tavsiye ederim.
-2024 yılı bizim için bol kitaplı, bol anlamlı, bol sağlıklı bir yıl olsun.
-Herkese şimdiden mutlu yıllar...
Lacivert klasiklerden İzak Babel’in İlham adlı kitabı ile karşınızdayım.Kitap 52 sayfadan oluşuyor.İçinde 10 tane öykü bulunmaktadır.Öyküler daha çok savaş temasında hazırlanmış.Savaşlarda elde edilen zaferlerden ziyade savaşların insanlar üzerindeki etkisine daha çok değinilmiştir.
İlham 10 tane öyküden oluşmaktadır. Öyküler daha çok savaş temasında hazırlanmış.
Onur Meydanı ve Asker Kaçağı isimli öyküleri Yüzbaşı Gaston Vidal Figures et anecdotes de la Grande Guerre (Büyük Savaş’ın Tipleri ve Fıkraları) kitabından almıştır.
Son öykü olan İsa'nın Günahında ise İsa Tanrısallaştırılmıştır.
Severek okudum. Herkese naçizane tavsiye ederim. Şimdiden keyifli okumalar dilerim.
Değerli çevirisi için Ergin Altay ‘a teşekkürler.
Birbiriyle bağlantılı dört hikayeden oluşan kitabı anlamakta zorlandım açıkcası. Sorun hikayelerde mi çeviride mi bilemedim. Dördüncü hikayedeki Türk detayı dışında ilgimi çeken bir nokta olmadı. Okumasam da olurmuş.