Görmesini bilen varsa, yanmaya gerek yokmuş demek...
Jack, sahadaki yerinden gözlerini kaldırıp doğruca benim gözlerime baktı.
Bu bakış beni olduğum yere mıhladı ve arkamda yürüyen adamla çarpıştım.
Jack gülümsedi ve dikkatini yeniden kameralar ile gazetecilere çevirdi.
Ben yandıktan sonra sen fark etsen ne, etmesen ne.
Geçen sene bir kız Jack her vuruş yaptığında bluzunu çıkarıp çığlık çığlığa Jack’in ismini haykırdı.
Kızın olduğu yere bakmak için tek kasını bile hareket ettirmedi.
Burada seni ateşe versem bile farkına varmayabilir.”
Yüksek sesle kahkaha attım.
“Lütfen bu teorini test etme.”
Sanki vahşî bir ormanda güzel ve tehlikeli bir yaratık
tarafından neredeyse canlı canlı yenilmek üzere olan
ama bu konuda hiçbir fikrî olmayan çaresiz bir yaratıkmışım gibi başını yana eğdi ve bana baktı.
“Hey!” Ayağımı yere vurdum ve elimi sertçe belime
koydum. “Soru ‘Pisliklerle aranda ne var?’ değil,
daha ziyade şöyle olmalı:
‘Neden erkeklerin çoğu pislik?’”