6 ocak 1912'de doğan, 19 mayıs 1994'de aynı kentte ölen fransız dinbilimci ve sosyolog.
Ellul partizan değildi. O, dünyaya ve dünyanın mekanizmalarına bakıyor, dünyayı hareket ettiren güçleri çözmeye çalışıyordu
konuşulan söz, temel bir bildiriyi veya bir dahinin düşüncesini içeriyor olsa bile, eğer biri tarafından işitilmiyor ve yeniden bulunmuyorsa, boşunadır; ölür ve ortadan kalkar..
dün hayatını kaybeden değerli üniversite hocam prof.dr.Hüsammettin arslanın çevirdiği çok değerli bir kitaptır derslerde anlattıkları olsun ve okuttuğu kitaplar olsun hayatımda eksik kalan yerleri tamamladı ve bu kitapta onlardan biridir . modernite ; yani sözün yerini imajın aldığı kapitalizmin çağıdır Nietzschenin tabiriyle nihilistik bir çağ . Bu çağda insani varoluşun anlamı, sözün/anlamın düşüşüne paralel olarak yok olmaktadır . bu yüzden sözden çok imajları tercih ettiğimizde daha az insan oluruz çünkü imaj yalnızca gerçekliği sunarken somut delilken , söz hakikattir ve bu yüzden çok anlamlıdır , söz insani özü taşır zihin basamaklarında dolaşmamızı sağlar ama imaja indirgediğimiz hayatlarımız zihni kapatır bir tek gerçekliğe odaklar insanı özünden uzaklaştırır.
Sözün DüşüşüJacques Ellul · Paradigma Yayınları · 201255 okunma
Kitap, söz ile imge arasında ayrıma dikkat çekiyor. Söz (ya da yazı) ile algılayan ile görüntülerle anlayan insanların birbirinden farklı olacağını, görüntünün yönlendirmeye her zaman açık olduğunun ve bizim entelektüel tembelliğimizin bir şeyi kısaca 'görerek' anlamaya dolaylısıyla 'gerçeğin imajları' ile hayatı kavramaya başladığımızı anlatıyor.
Görüntünün, sözün önüne geçmesinin insan düşüncesi için bir tür geriye gidiş olduğunu ima eden yazar, post yapısalcı tezlerle de savaşıyor.
Kitabın 1979'da yazıldığı düşünülecek olursa, günümüzde 'imaj'ın gittikçe her şey zannedilmesi fenomenini de önceden gördüğü ve bir tür erken uyarı yaptığı da söylenebilir.
Sözün kelimenin cümlenin . televizyon ve sosyal medyanın hayatımıza girmesi ile uğradığı değişim hepimizin malumudur.Artık resimler ikonlar simgeler sözün yerini almış,kitap görsel seyir ile yer değiştirmiştir.Buda kelime dağarcığımız ve buna bağlı hayal ve bilinç dünyamızın zayıflamasına sebebiyet vermiştir.Yazarın asıl derdi burada sözün kıymetini anlatmaktır. İçerik olarak ve seçilen konu gayet çağımıza uygun ve anlamlı olsada KİTAP ÇOK FAZLA AĞIR OKUNMASI VE ANLAMASI ADETA İŞKENCE.Uzun süredir herhangi kitabı okurken bu kadar çok sıkılıp zorlanmamıştım.O yüzden kesinlikle tavsiye etmiyorum