Bu inceleme, yapacağım en sert dilli ve eleştirel inceleme olabilir, sebepse hakkında okuduğum şahsa hiç ısınamamış olmamdan ibaret.
Foucault'yu son 2 yıldır, yüksek lisansımın başından beridir epey duymuştum. Hakkında bu kadar makale okumuşken, kendisini iyice araştırmış, youtube üzerinden bazı röportajlarını ve söyleşilerini izlemiştim
... Genel konu kadınların susturulmasıydı, sadece İran'da değil, bütün dünyada: "Ne düşündüğümüzü söylemeye cüret ettiğimiz için hangi dilde bize aptal denmedi ki?.. Bizi tüm dillerde peçeye soktular: Bedende ve düşüncede. Özelde ve kamuda."
Hep bu çağrılarla başa gelirler zaten, sonrası malum...
Ekim ve Kasım aylarında Humeyni'nin Fransa'daki destekçileri İslamcı söylemin sertliğini nasıl yumuşatacağı konusunda ona akıl vermişti. O da söylemini bir parça yumuşatmış, ayrıca İran'da demokrasi, bağımsızlık, özgürlük çağrısı da yapmıştı.