Jesmyn Ward: Salvage the Bones adlı romanıyla 2011 yılında ABD’de National Book Award sahibi olan Ward, Söyle Hayalet, Şarkını Söyle ile bu ödülü ikinci kez kucaklayan ilk kadın yazar olarak tarihe geçti. Tulane Üniversitesi’nde akademik hayatını sürdüren Ward, Söyle Hayalet, Şarkını Söyle ile yılın tüm prestijli edebiyat ödüllerine aday gösterilen, hakkında en çok konuşulan ve en çok satan yazarlarından oldu.
.
Hiçbirimizin neyin görülebileceği, nelerin önlenebileceği, neyin kör olduğu ve bizi neyin taşa çevireceği konusunda hiçbir seçeneğimiz olmayana kadar görmesine izin vermeyeceğim.
.
Jesmyn Ward, Amerika’nın güney kırsalında acı çekmiş, ”gömülemeyen” kayıp ruhlarını, Mississippi’de yaşayan siyah bir ailenin özelinde, geçmiş ile bugün arasında hassas bir sarkaç kurarak anlatıyor. Irkçılık, yoksulluk ve çaresizlikle sarmalanmış bu sarsıcı, dokunaklı öykü ile Ward, Ulusal Kitap Ödülü’nü (National Book Award) ikinci kez kazandı.
"Var Olan Annenin Yokluğu"nu hatırlatan bir kitap... Var olan ama aynı zamanda yok olan anne-baba ve onların kendi kendine büyüyen iki çocuğunu anlatıyor. Küçük kardeşine hem annelik hem babalık yapan bir abi Jojo. Jojo ve Kayla aile olamamış, işlevini yerine getiremeyen bir ailenin mutsuz çocukları. Kitabın adından ve arka kapak yazısından dolayı bambaşka bir konu bekliyordum. Pek beklediğim gibi değildi. Arka kapakta ırkçılık, aşk, hayat, dostluk ve ergenlik üzerine olağanüstü bir roman olduğu belirtilmiş. Sanırım romanı okumadan üstünkörü sayfalara göz atarak yazdılar bu yazıyı. Hadi diğerlerine ucundan kıyısından biraz değinilmiş diyelim de "dostluk" üzerine olduğu kanaatine nasıl vardılar merak ettim.
Gris-gris kesesini bu romanla öğrendim. Bir süre önce okuduğum "Şamanın Şifa Çantası" kitabında anlatılan şifa çantasının Afrika kültüründeki adı imiş. Bir tür muska ya da tılsımlı ve koruyucu olduğu düşünülen nesnelerin konduğu bir kese.
Çeviride hiç olmayacak, bir lise öğrencisinin bile yapmaması gereken hatalar vardı. Örneğin "dayı" yerine hep "amca" yazılmıştı. Anne ile büyükanne, baba ile büyükbaba da karışmıştı bazı yerlerde. Çeviri işi zordur ama bu kadar basit şeylerde de hata yapılmaz.
Romanda zaman, 2005 yılında Amerika'da New Orleans, Mississippi, Louisinana'yı vuran, bir çok can ve mal kaybına yol açan Katrina Kasırgası'ndan 10 gün öncesinde başlar. Kasırga'dan sonraki gün biter. Elbette kahramanın portresi çizilirken onun anlatıcılığında geri dönüşler olur. Çünkü bir baba ve dört çocuğundan oluşan bu