1948 yılında Paris’in batısındaki banliyö şehri Rueil-Malmaison’da doğdu. 1969-1972 arasında, Paris’te edebiyat eğitimi aldı. Üç yıl edebiyat öğretmenliği yaptıktan sonra kendini tamamen yazmaya adadı ve çocuklar için yazma-çizme atölyeleri de düzenledi. Çocuklarla konuşulamayacak hiçbir konu olmadığına, yalnızca kelime ve cümleleri doğru seçmek gerektiğine inanan Hoestlandt, çocuk edebiyatına yüzün üzerinde eser kazandırdı. La Grande peur sous les étoiles (Yıldızlar Altında Büyük Korku, 1993) adlı resimli kitabıyla Bologna Ragazzi Ödülü’ne değer görüldü. Türkçe’ye çevrilen son çocuk romanı Kocaman Kalpli (2017; Géant, 2014) olan yazar, Paris’te yaşıyor.
“Hayat,uçsuz bucaksız ormanlarda kaybolmuş çocukların- bir yuva,anne baba ya da yitip giden mutluluklarının arayışında- kaderden kaçarak dolanıp durdukları o masallardaki kadar acımasız olabiliyor kimi zaman.”
Yıllar önce okumuştum bu kitabı. Bugün kardeşimin kitaplığını karıştırırken görünce içimde yeniden okuma isteği oluştu ve tabii ki karşı koymaya çalışmadım. Arada bir böyle çocuk kitapları okumak insana iyi geliyor doğrusu. Çünkü bir zamanlar çocuk olduğumuzu hatırlamamız mühim. Devlete göre hala çocuğum gerçi, neyse.
Özellikle alışveriş listenize eklemenizi tavsiye edeceğim bir kitap olmasa da eğer bir kütüphanede falan karşılaşırsanız alıp okuyun derim ben. Tatlı bir kitap. Hoş alıntılar var. Hayallere dair güzel şeyler anlatıyor. Yazarın dilinin bir tık zayıf kaldığını ve bu konunun daha farklı ve daha kapsamlı değerlendirilebileceğini düşünsem de kitap keyifli. Özellikle sonu kalbinizi eritiyor, sizi yumuşacık yapıyor.
Dünyadaki yaşanan felaketler ve günlük hayattaki risk ve tehlikeler üzerinde abartılı diyebileceğimiz derin düşüncelere sahip Fostin, derdini günlüğüne yazmaktadır. Fostin, insanlar bu kadar riskli bir dünyada hiç bir şey olamamış gibi nasıl mutlu olabiliyor diye de ciddi ciddi şaşırmaktadır.
Fostin'in bu yaklaşımı; kendisini felaketlere,
Kitap köyde annesi ve babası ile mutlu bir hayat süren Louis'nin babasının ölümü ile şehire taşınmalarını ve şehirdeki yeni yaşantısını anlatıyor. Açıkçası ben kitabı pek sevemedim akıcı bir kitaptı ama pek tatmin edici değildi. Belli bir amaç yoktu sonu da çok yeterli değildi daha iyi bir son yazılabilirdi bence. Fiyatı ve içeriğini de kıyaslayınca okunması gereken bir kitap olduğunu düşünmüyorum.