Joel Spring kitaplarını, Joel Spring sözleri ve alıntılarını, Joel Spring yazarlarını, Joel Spring yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Radikal eleştirinin belli başlı temaları; okulun politik, toplumsal ve ekonomik gücü etrafında toplanıyor. Ulusal bir hükümetin denetimi altındaki devlet okulu eğitiminin, uyguladığı eğitim sistemi aracılığıyla kaçınılmaz olarak, hükümetin buyruklarına körü körüne boyun eğecek, kişisel çıkarlarına ters düştüğünde ve akıl dışı olduğunda bile, hükümetin otoritesini destekleyecek ve "doğru ya da yanlış olsa da benim ülkem" türünden milliyetçi bir görüşü benimseyecek vatandaşlar üretmeye yönelik girişimlere yol açtığı, vurgulanan görüşlerden biriydi. Bir diğer radikal eleştiri konusu da; okul eğitimi sistemlerinin, uygulanan eğitim süreci boyunca, monoton, sıkıcı ve kişisel tatmin vermeyen işlerde çalışmayı kabul etmek üzere yetiştirilmiş işçiler üretmede kullanılmaları olmuştur. Bu işçiler, endüstriyel sistemin otoritesini kabul ederler ve sistemde herhangi bir köklü değişiklik arayışına girmezler.
Freire, solun ve sağın kültürel eylemi arasındaki farkları özetliyor: "İlki sorunsallaştırır, ikincisi sloganlaştırır. Sağ kanat devrimcisi halkın, liderlerin “ütopik” görüşüne uyumak üzere biçimlendirilmesi gerektiğini varsayar. Sol kanat devrimcisi halkın ütopik görüşleri kendisinin oluşturması gerektiğini varsayar.
Yağmuru, dorukları ve vadileri serinletmeden, bütün pınarların suyuna karışmadan ve büyüyen bütün bitkilerin köküne ulaşmadan geldiği bulutlara geri göndermek daha kolaydır.
İnsan aklının tam olarak gelişmesinin okul duvarları içinde engellendiği herhangi bir toplumda despotizm ve haksızlık rahatlıkla var olmaya devam edebilir.
"Bir politikacı milyonlarca insanı kandıracak bir konumdadır; mesela, özgürlüğü kurma vaadinde bulunabilir ama bu vaadi yerine getirmek zorunda değildir. Kimse onun ehliyetliliği ya da vaadlerinin yapılabilirliği konusunda kanıt talep etmez." Politika bu anlamda din gibi işler ve aslında onun bir ikamesini temsil eder. Bir politikacı gibi bir mistik de "insan kitlelerini ölümden sonra hayat olduğu inancıyla doldurabilir ve bunun için en ufak bir kanıt sunmak zorunda değildir."
Yönetim he zaman yönetilenin görüşüne dayanmak zorundadır. Yeryüzünde en çok ezilen insanların bir defa düşünce biçimlerini değiştirmelerine izin verin, artık özgür olacaksınız.
Bir hükümetin denetimi altındaki devlet okulu eğitiminin, uyguladığı eğitim sistemi aracılığı ile kaçınılmaz olarak hükümetin buyruklarına körü körüne boyun eğecek, kişisel çıkarlarına ters düştüğünde ve akıl dışı olduğunda bile hükümetin otoritesini destekleyecek ve "doğru ya da yanlış olsa da benim ülkem" türünden milliyetçi bir görüşü benimseyecek vatandaşlar üretmeye yönelik girişimlere yol açtığı, vurgulanan görüşlerden biriydi.
"... hümanistlerin kafeslerinden sadece bilginler, realistlerinkinden ise sadece 'yararlı yurttaşlar ' çıkar ki aslında her ikisi de köleden başka bir şey değildir."
Çocuk, devlet okuluna girdiği andan itibaren otoriteye boyun eğmek, doğal olarak başkalarının isteğini yerine getirmek yönünde eğitilir ve bunun sonucunda yetişkin yaşamında yönetici sınıfın işine yarayan düşünce alışkanlıklarına sahip
olur.