John Ashbery 1927’de Rochester’de (New York, ABD) doğdu. Harvard College’i bitirdi (1949), Columbia Üniversitesi’nde master yaptı (1950-51). İlk kitabı Turandot and Other Poems (Turandot ve Başka Şiirler) 1953’te çıktı; ilk önemli kitabı Some Trees (Bazı Ağaçlar) ise 1956’da W.H. Auden’ın sunuşuyla yayımlandı. Ashbery, Oxford University Press telif hakları bölümünde ve McGraw-Hill Book Company’de çalıştı. 1955-56 yıllarında bir Fulbright bursuyla Paris’te bulundu; 1958’de tekrar Paris’e giderek Paris Herald Tribune gazetesinde sanat eleştirmenliği yaptı. 1966-72 arasında New York’ta Art News dergisinde çalıştı.
Ashbery, ayrıca üç oyun (Three Plays [Üç Oyun], 1978) ve James Schuyler ile birlikte bir roman yazdı: A Nest of Ninnies (1969; Budalalar Yuvası). Sanat eleştirilerini 1989’da kitaplaştırdı: Reported Sightings: Art Chronicles 1957-1987 (Aktarılmış Görünümler: Sanat Günlükleri 1957-1987).
Ödüller: Amerikan şiirinin yaşayan en büyük adı kabul edilen John Ashbery, en popüler ve başarılı kitabı sayılan Self-Portrait in a Convex Mirror (1975; Dışbükey Bir Aynada Otoportre) ile ABD’nin en saygın edebiyat ödülleri olan Pulitzer Prize, National Book Award ve National Book Critics’ Circle Award ödüllerini kazandı.
Yalnızca bekleyiş, bekleyiş: dolduran ne aradaki zamanı?
Başka türlü bir bekleyiş, bekleyişin bitmesini bekleyiş.
Hiçbir şey kısaltamıyor payına düşen zamanı,
Kendini henüz bulan şeylerin harcına katılıyor bekleyiş.
Hiçbir şey kısmen eksik değil, ama bekleyiş
Bir iklim gibi kaplıyor her şeyi.
Günün hangi saati?
Farkeder mi?
Evet, neye benzediğini görmek için beklemek zorundasın
çünkü,
Köşeyi dönmekte olan şu olayın,
Başka her şeyden farklı ve kimseyi
Şaşırtmayacak olan: fazla büyük olduğundan
What is it now with me
And is it as I have become?
Is there no state freee from the boundary lines
Of before and after?
Neyim var benim böyle
Olup olacağım bu mu?
Öncenin ve sonranın sınır çizgilerinden
Kurtulmuş bir varlık yok mu?
I went for a walk
But met no friends. Another time I go outside
Into the world. It rocks on and on.
It was rocking before I saw it
And is presumably doing so still
Yürüyüşe çıktım
Ama hiçbir arkadaşa rastlamadım. Başka sefer
Dünyaya çıktım. Sallanıyordu boyuna.
Daha ben görmeden önce sallanıyordu ya
Sanırım yine sallanmaya devam ediyordur.