John M. Hobson

John M. HobsonBatı Medeniyetinin Doğulu Kökenleri author
Author
8.4/10
12 People
51
Reads
3
Likes
2,021
Views

John M. Hobson Posts

You can find John M. Hobson books, John M. Hobson quotes and quotes, John M. Hobson authors, John M. Hobson reviews and reviews on 1000Kitap.
Kitabımın temel iddialarından biri, egemenliğin hiçbir zaman tüm devletlerin nesnel ve evrensel bir niteliği olarak anlaşılmadığı ancak her teorinin temelini oluşturan belirli Avrupa merkezci/ırksal medeniyet anlayışına bağlı olarak her zaman eşitsizlikçi bir söylem aracılığıyla inşa edildiğidir. Dahası, bu söylemler esas olarak devletlerin yerel düzeydeki kültürel/kurumsal ya da ırksal niteliklerine odaklanmakta ve bu nitelikler daha sonra uluslararası alana taşınarak Doğu ve Batı devletleri arasındaki toplumsal-uygarlıksal ya da ırksal farklılıkların bir resmini sunmaktadır.
Sayfa 334 - Nobel Akademik Yayıncılık, 2023.Kitabı okudu
Kant’a göre cumhuriyetçi-demokratik devletlerin birbirleriyle savaşma ihtimalinin daha düşük olduğu açık olsa da, dünyadaki tüm devletler cumhuriyetçi rejimlerden oluşsa bile, uluslararası anarşinin sürekliliği savaşın yine de patlak vereceği anlamına gelir. Kant’a göre uluslararası anarşi sorununun çözümü, devletlerin kolektif bir şekilde daimi barışı garanti edebilecek bir dizi uluslararası hukuk normu oluşturarak bu anarşiden vazgeçmeleridir.
Sayfa 307 - Nobel Akademik Yayıncılık, 2023.Kitabı okudu
Reklam
Mill, On Liberty'de "despotizmin barbarlarla başa çıkmada meşru bir yönetim biçimi olduğunu, yeter ki amaç onların iyileştirilmesi olsun ve sömürgeci araçlar bu amacı gerçekten etkileyerek haklı çıksın” görüşünü savunmuştur .
Sayfa 289 - Nobel Akademik Yayıncılık, 2023.Kitabı okudu
Batı gerçekçiliği belirgin bir endişe ve kötümserlikle işaretlenir ve bir "Batı kuşatması hissi" uyandırırken, Batı liberalizmi güçlü bir iyimserlik ve nadiren de olsa örtük ya da açık bir Batı zaferciliği ile desteklenir ve 1989 sonrası dönemi Doğu toplumların "yardım etmek ve kurtarmak amacıyla Batı medeniyetini evrenselleştirmek için paternalist bir firsat olarak görür. Buna göre, Batı gerçekçiliği “işler daha da kötüye gidebilir" tema melodisiyle dünyayı var ederken, Batı liberalizmi "işler daha da iyiye gidebilir" sloganını atmaktadır. Dolayısıyla, birçok ortak aşırılığa rağmen temel fark, Batılı liberallerin Batı medeniyetini evrenselleştirmenin ve Batı normlarını yaymanın tüm halklara fayda sağlayacak ilerici bir evrensel iyilik olduğunu varsayarken, Batılı realistlerin Batı medeniyetini “Doğulu barbar tehdidine karşi savunmanın medeniyeti ve dünya düzenini korumak içn hayati önem taşıdığını varsaymalarıdır.
Sayfa 286 - Nobel Akademik Yayıncılık, 2023.Kitabı okudu
Huntington ve Lind ırkçı kültürel gerçekçilerle -Stoddard, Grant ve Pearson- özellikle beyaz olmayan/Batılı olmayan göçmenleri kısıtlayarak ve beyaz ve beyaz olmayan, Batılı ve Batılı olmayan medeniyetler arasındaki sınırı koruyup kollayarak Doğu ve Batı arasındaki mesafeyi en üst düzeye çıkarma arzusunu paylaşmaktadır.
Sayfa 284 - Nobel Akademik Yayıncılık, 2023.Kitabı okudu
Kagan, birçok Avrupalının yaptığı gibi Amerika'yı eleştirmek yerine, “Avrupalıların haydut deve karşı duydukları korku ve öfkenin ötesine geçerek güçlü, hatta baskın bir Amerika'ya sahip olmanın dünya ve özellikle de Avrupa için hayati gerekliliğini yeniden hatırlamalarının daha iyi olacağı” konusunda ısrar ediyor. Bu, Avrupa'nın cenneti için ödenecek kabul edilebilir bir bedel gibi görünmektedir. Ya da başka bir deyişle, bu Batı uygarlığının ve dünya düzeninin sürdürülmesi için ödenmesi gereken kabul edilebilir bir bedeldir.
Sayfa 276 - Nobel Akademik Yayıncılık, 2023.Kitabı okudu
Reklam
Batılı devletler medeni kabul edildikleri için saygınlıkla (yani egemenlikle) ödüllendirilirler. Buna karşılık, Batılı olmayan yönetimler barbar ya da vahşi olarak kabul edilir ve bu nedenle saygınlıktan yoksun bırakılır (yani egemenlik geri alınır.
Sayfa 262 - Nobel Akademik Yayıncılık, 2023.Kitabı okudu
Gramsciyan Uluslararası İlişkiler’in büyük bir kısmının sıkıntılı yanı, geriye doğru yazılmış tarih dışı bir Avrupa merkezci taşralılığı öne sürerek tarihi etkili bir şekilde aşmış olması ve böylece onu “bilinçdışı ideoloji tuzağına” (yani bilinçaltı Avrupa merkezciliğine) sürüklemesidir. Tüm bunların mantıksal sonucu, bilinçaltı Avrupa merkezci arka kapıdan içeri sızan böylesi bir tarih dışı yapısalcılığın, Eleştirel Gramscianizmi nihayetinde bir “sorun çözme teorisine" dönüştürmesidir. Cox, modern Amerikan Uluslararası İlişkiler teorisinin çoğunu ABD'nin dünyadaki gücünü savunduğu için eleştirirken ironik olan, kendi Avrupa merkezciliğinin, farkında olmadan da olsa, genel olarak Batı çıkarlarının ve özel olarak Amerikan çıkarlarının savunulmasına yol açmasıdır.
Sayfa 253 - Nobel Akademik Yayıncılık, 2023.Kitabı okudu
Elbette kabul gören görüş, Cox'un "eleştirel teorisinin, Batı kapitalizmini tarihsel kökenlerini araştırarak önemli ölçüde doğallıktan arındırdığı ve böylece onu değişmez ya da ebedi bir sistem olarak değil, olumsal ve değişime ve aşkınlığa tabi bir sistem olarak ortaya koyduğu gerekçesiyle ortodoks "sorun çözücü teori"den ayrıldığıdır. Ancak buradaki sorun, Cox'un Batı'nın yükselişini içkinlik mantığı yoluyla kendi kendini üreten bir şey olarak gören Avrupa merkezciliğinin, Batının yükselişine ve Doğu üzerindeki gücünü evrenselleştirdiği süreçlere kaçınılmazlık atfetmesi ve böylece bunları tarih dışı bir şekilde rasyonalize etmesidir.
Sayfa 252 - Nobel Akademik Yayıncılık, 2023.Kitabı okudu
Paradoks , Cox’un Avrupa merkezciliğinin, Doğu devletlerini/toplumlarını Trager’den biraz daha fazlası olarak yani antropomorfik Batılı hegemonik yapısal güçlerin “pasif taşıyıcıları” olarak sunarak, Wallerstein'inkiyle tam olarak aynı etkiye sahip olmasıdır.
Sayfa 251 - Nobel Akademik Yayıncılık, 2023.Kitabı okudu
314 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.