John Stuart Mill

8.1/10
983 People
4,548
Reads
335
Likes
15.7k
Views

John Stuart Mill Posts

You can find John Stuart Mill books, John Stuart Mill quotes and quotes, John Stuart Mill authors, John Stuart Mill reviews and reviews on 1000Kitap.
64 syf.
4/10 puan verdi
·
Read in 1 hours
Eser düşünce özgürlüğü üzerine yazılmış. İnsanların düşüncelerini rahatça ifade edebilmesi veya bir konu hakkında özgürce tartışabilmesi. Bana göre herkes veya her konu özgürce tartışılamaz ve özgürce düşünceler söylenemez. Bir yerde sınır vardır, herkesin sınırı da farklıdır. -İnsanlar ve hükümetler, ellerinden geleni yapmakla yükümlüdür. Mutlak kesinlik diye bir şey yok, ama insan yaşamı söz konusu olduğunda yeterli güvence diye bir şey var.
Düşünce ve Tartışma Özgürlüğü Üzerine
Düşünce ve Tartışma Özgürlüğü ÜzerineJohn Stuart Mill · Can Yayınları · 20202,906 okunma
Reklam
İnsanlar ve hükümetler, ellerinden geleni yapmakla yükümlüdür. Mutlak kesinlik diye bir şey yok, ama insan yaşamı söz konusu olduğunda yeterli güvence diye bir şey var.
"Oysa gerçekte, tartışma olmadığında yalnızca o görüşün temelleri değil, bizzat görüşün anlamı da unutuluyor. Onu aktaran sözcükler artık bir fikir uyandırmıyor insanda ya da yalnızca ilk başta iletmeleri istenen anlamın çok küçük bir bölümünü uyandırıyorlar. Canlı bir kavrayış ve yaşayan bir inanç yerine, ezberlenmiş birkaç söz kalır geriye; anlamdan geriye herhangi bir şey kalırsa, bu yalnızca kabuğudur, özü kaybolur."
Reklam
"Eğitimli denen insanların yüzde doksan dokuzu bu durumdadır; kendi görüşlerini akıcı bir şekilde savunabilenler dahil. Vardıkları sonuçlar doğru olabilir, ama yanlış da olabilir, bilemezler: Onlardan farklı düşünenlerin zihinsel konumuna kendilerini sokmamışlar, o insanların neler diyebileceklerini düşünmemişlerdir; dolayısıyla da benimsedikleri öğretiyi sözcüğün gerçek anlamıyla bilmezler."
"Güçlü bir görüşe sahip olan bir kişi, bunun yanlış olabileceğini kabullenmekte ne kadar zorlanırsa zorlansın, görüşü tam anlamıyla, sık sık ve korkusuzca tartışılmazsa yaşayan bir gerçek değil, yalnızca ölü bir dogma olacağı düşüncesiyle hareket etmelidir."
"Cesur, güçlü, bağımsız bir düşünceyi sonuna kadar götürmeye cesaret edemez bunlar, çünkü kendilerini dinsiz ya da ahlaksız bir duruma düşürmesinden çekinirler."
"Dinin canlandırılması adıyla bugünlerde öne sürülen şey, dar ve eğitilmemiş kafalarda her zaman yobazlığın da bir o kadar canlandırılması anlamına gelmiştir..."
Reklam
Bir düşüncenin bastırılması bütün yaşayan insanlara, hatta gelecek nesiller karşı işlenmiş bir suçtur. Bu durum, düşünceye katılanlar için olduğu kadar katılmayanlar için de geçerlidir. Şayet yasaklanan düşünce doğruysa, insanlar yanlış düşüncelerinden vazgeçme imkânından mahrum edilmiş olurlar Yasaklanan düşünce yanlışsa, doğrunun yanlışlarla karşılaştırılması sonucunda elde edilecek gözlemler sayesinde gerçekleri daha açık bir şekilde görme fırsatını ellerinden kaçırmış olurlar.
Sayfa 24 - John Stuart MillKitabı okuyor
Dünyada bir kişi hariç herkesin aynı dü şüncede olduğunu varsayalım. Farklı düşünen bu kişinin tüm insanları susturmaya hakkı olmadığı gibi, bütün insanlarında bu kişiyi susturmaya hakkı yoktur
Sayfa 24 - John Stuart MillKitabı okuyor
"Bir zamanlar Sokrates adında bir adamın yaşadığı, insanlığa ne kadar anımsatılsa azdır; zamanında kendisiyle yasal yetkililer ve kamuoyu arasında kayda değer bir çatışma olmuştu. Büyük insanların bol olduğu bir çağ ve ülkede doğmuş bu adam, hem onu hem de o çağı en iyi bilenler tarafından, dönemin en erdemli kişisi olarak aktarılmıştır bize; biz ise onu, kendisinden sonra gelen bütün erdem öğretmenlerinin başı ve ilk örneği, hem Platon'un yüksek ilhamının hem de Aristoteles'in dengeli yararcılığının kaynağı olarak tanıyoruz, “i maestri di color che sanno” (hocaların hocası) diyebileceğimiz, etik ve tüm diğer felsefe kollarının iki hayat pınarıdır bu düşünürler. Ondan bu yana yaşamış bütün önde gelen düşünürlerin bu saygı duyulan ustası -aradan iki bin yıldan fazla zaman geçmiş olmasına rağmen ünü hala büyüyor, doğduğu şehre şan katan tüm diğer isimlerin toplamından daha ağır basıyor- kendi ülkesinin insanları tarafından, mahkeme önünde dine saygısızlık ve ahlaksızlık yapmaktan suçlu bulunarak öldürüldü. Dine saygısızlığı, devletin tanıdığı tanrıları reddetmekti; gerçekten de onu suçlayan kişi, hiçbir tanrıya inanmadığını öne sürdü (bkz. “Apologia”). Ahlaksızlığıysa, öğretileri ve yönlendirmeleriyle “gençliği kötü yola sevk etmek”teydi. Mahkeme onu bu eylemlerden suçlu buldu, bunu dürüstçe yaptığına inanmamız için de her türlü gerekçe var; herhalde o zamana kadar doğmuş olanlar arasında, insanlığın elinde en iyi muameleyi görmeyi hak etmiş bu insan, mahkeme tarafından, bir suçlu olarak öldürülmeye mahkum edildi."
"İçinde bulunduğumuz çağda -ki “inançtan yoksun ama kuşkuculuktan ödü kopan” bir çağ olarak tanımlanmıştır ve insanlar görüşlerinin doğruluğundan değil, onlar olmaksızın ne yapacaklarını bilmeyeceklerinden emindir- bir görüşün açık saldırılardan korunması gerektiği iddiaları, bu görüşün doğruluğuna değil, onun toplum için önemine dayandırılır."
"Bir kişi hariç bütün insanlık aynı görüşte olsa, tek bir kişi karşı görüşte olsa, insanlığın o kişiyi susturma hakkı, o kişinin gücü yetse insanlığı susturma hakkından fazla değildir."
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.