İnsanlar göçer, yaşlanır, ölür ve her köşebaşında bir başka güzellikle karşılaşmaya duyulan o aydınlık inanç söner, tükenir. Ya şimdi ya da hiçbir zaman; mutluluğu ancak havada uçuşurken yakalayabiliriz, yakalayacaksak.
Hayatımın en berbat doğum gününe bir gün kalmışken kendimi büyük bir hediyeyle biraz sevindireyim istedim 🥲 Amazon stokları yenilenmişken cüzdanıma koca bir darbe, kütüphaneme ise bir sevinç oldu ndkdkd
Uzuuun bir zamandır
Ottessa Moshfegh’nin kitaplarını kronolojik sırayla okumak istiyordum, fakat
Oldukça nahif, dinlendirici bir kitap önerisi olacak. Kısa, 150 sayfalık bir kitap. İlk 50 sayfasında ilk kez girdiğim ortamlarda duyduğum yabancılık hissini yaşadım, adım atamadım. Önsözüne bayıldığım için bir süre oradan uzaklaşamadım sonra sonra karakteri tanımaya, anlamaya başladım. Bence kitabın vermeye çalıştığı his de buydu. 1920lerde İngilterenin kuzeyinde bir kasabaya iş için geliyor savaş gazisi Tom Birkin, kitap böyle başlıyor. İşi de kilise duvarında Orta Çağdan kalma bir freski temizleme, ortaya çıkarma bir nevi restorasyon diyebiliriz. O da benim başlarda hissettiğim gibi yabancılık çekiyor. İşiyle beraber kasabada yaşadıklarını okuyoruz, sanki resmin ortaya çıkmasına paralel olarak kitap da sonuna kadar yavaş yavaş açılıyor. Her sayfada kazıyıp tozunu üfleyerek okuyoruz anlamak için. Durağan bir kitap. Üzerine düşünerek okuduğunuzda yakalayacağınız bazı ince durumlar da var. Ben sevdim. Bu tarz okumalar yapmaktan hoşlananlara tavsiye ederim.
Taşrada Bir AyJoseph Lloyd Carr · Jaguar Kitap · 2021304 okunma
Modern İngiliz edebiyatından olan 'Taşrada Bir Ay', okuyucuyu I. Dünya Savaşı sonrasında bir kasabaya götürüyor.
Ana karakterimiz Tom Birkin, savaş sonrasında Kuzey Yorkshire'daki Oxgodby kasabasına gider. Görevi Orta Çağ'dan kalan freski ortaya çıkarmaktır.
148 sayfa boyunca Birkin'in kasabaya yolculuğunu, işe başlamasını, kasabada yaşadığı günleri ve kasabadan ayrılışına şahitlik ediyoruz. Birkin, yaşananları yıllar sonrasından anlatıyor.
Betimlemeler o kadar içten ki sanki o kasabadasınız, o hafif esen rüzgar sizin saçlarınızı savuruyor ya da küçük kuzey kasabasında mis gibi kokan çiçeklere konan kelebekleri izleyen sizsiniz. Sakin bir anlatımı var ve bu bana çok iyi hissettirdi.
Sunuş kısmını, sonraki sayfalar hakkında fazla bilgiler verebileceği uyarısıyla kitap sonrasında okuyabilirsiniz uyarısı da çok kibarcaydı.
Taşrada Bir AyJoseph Lloyd Carr · Jaguar Kitap · 2021304 okunma
Bu kez İngiliz Edebiyatına dair bir kitap okudum. Bir kilise duvarındaki Fresk bir resmi ortaya çıkartmak için Londra'dan bir taşra kasabasına gelen kahramanımızın maceralarını okuyoruz ve tabii imkânsız aşkını. Kitapta belli başlı kelimeler vardı; Kilise, soba, merdiven, org. Tüm kitap bunlardan oluşuyor desem yanlış olmaz 😊 Yanii genel olarak baktığımızda benim kendi şahsi fikrimce kültürüne yabancı olduğum kitapları çok da sevemiyorum, ancak bu kitabın kötü olduğunu göstermez tabii ki. Kiliselerdeki o tuhaf insan şekilleri her zaman beni korkutmuş, ürkütmüştür. Bu kitapta da ona benzer bir resmin ortaya çıkması konu alınıyor. Genel olarak kitabın kahramanını sevdim. Bir de böyle kitabın kahramanlarına içimin ısındığı ya da içimin hiç sevmediği karakterler oluyor bu da ayrı bir olay tabii😂😂 Hasılı toplarsak, benim kültürüme çooook uzak, tam olarak İngiliz filmleri vari bir kitaptı. Kiliselere, oradaki resimlere ilgi duyan veya merak eden kişilerin kitabı beğenebileceğini düşünüyorum, fakat ben okurken çoğunlukla sıkıldım. Ama kayıp olarak görmüyorum. Yine bir şey öğrendim ya da fikir sahibi oldum diyelim. Kitapta altı çizilecek cümleler vardı. Ve bence en güzeli de şuydu:
"Ya şimdi ya da hiçbir zaman; mutluluğu ancak havada uçuşurken yakalayabiliriz, yakalayacaksak."
Taşrada Bir AyJoseph Lloyd Carr · Jaguar Kitap · 2021304 okunma