Julius Evola Sözleri ve Alıntıları
Julius Evola sözleri ve alıntılarını, Julius Evola kitap alıntılarını, Julius Evola en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.İlke
tradisyonel görüşte, doğmak ve ölmek kaderine, faniliğe, aşağı düzeye özgü dünyevi güçlere ve değişime mahkum olan insana özgü her şey de doğanın parçası olarak
kabul ediliyordu.
Sayfa 25 - tradisyon alemiKitabı okudu
SAVAŞ METAFİZİĞİ - Julius Evola
Savaşa insani açıdan meşruiyet kazandıran ilke "kahramanlrk"tır
Sayfa 9 - İNSAN YAYINLARI ☪ 2000 1. BASKI - GUENON KİTAPLIĞI-5Kitabı okuyacak
Ah, ölümün korkusuzca
yaklaşılabildiği, sabırsızlıkla beklendiği ve dingin
bir kalple karşılanabildiği talihli durum!'
Feminizm Eril Taklidi
Asırlarca süren bir kölelikten sonra kadın artık özgür olmak istemiştir. Fakat “feminizm” -altında bir kendine güvensizliğin, kendisi (yani kadın) olmaktaki yetersizliğin yattığı- erkeği taklitten öteye gidememiştir.
Sayfa 264 - İnsan
Safkan
Safkanlılık ve birlik, bütünlük, bir uygarlığın yaşam ve gücünün temelini oluşturuyordu: Kan birliğinin yitirilmesi ise bir uygarlığın batışının baş nedeni oluyordu… kan ya da “ırk” öğeleri tradisyonel açıdan önemlidir. Zira; tradisyonlar zihinsel(mental) düzeyde -yani, kişinin beyninde ve düşüncelerinde-değil, fakat tipik ve oluşturucu enerjiler olarak, Yaşamın en deruni güçleri üzerinde (ve o düzeyde) etkinlerdir. Kan bu işlevin izlerini taşır, yani “kadim asıl”a benzer tezahürlerin, kalıtım yoluyla, nesiller boyunca, doğal bir biçimde ve hemen hemen kendiliğinden oluşmasını sağlayan, işlenmiş hazır öğeler sunar.
Sayfa 108
- " (…) Evrim efsanesi yeniyetme bir zihniyetin ürünüdür!
İnsanın hayvandan, yukarıdan (Müteal'den) değil de aşağıdan geldiği; düşüncenin maddeden doğduğu; manevi yüceltmelerin karmaşık kolektif şuuraltından kaynaklandığı iddiaları aynı yeniyetmeliğin uzantısıdır..."
İnsan Yayınları
SAVAŞ METAFİZİĞİ - Julius Evola
Mesela 
Erich Maria Remarque ın romanlarında yansıttıgı herşey bu türdendir: Sahte idealizmlerin peşinde savaşa sürüklenen, ama hakikatin bambaşka olduğunu anlayan insanlar. Kaçmazlar. Zaten korkak da değildirler, fakat çektikleri korkunç çileler karşısında ancak en ilkel güdülerine dayanarak, belki zorlamayla insani sayıIabilecek tepkilerle ayakta kalır ve bir daha asla tek bir selamet anına kavuşamazlarl
Sayfa 13 - İNSAN YAYINLARI ☪ 2000 1. BASKI - GUENON KİTAPLIĞI-5Kitabı okuyacak
Feminizm ve Sistemin Bozulması
Kadının özgürlüğüne kavuşmasını kaçınılmaz olarak kölenin özgürleşmesi, sınıfsızın ve tradisyonsuzun, yani paryanın yüceltilmesi izleyecekti.
Sayfa 263 - İnsan
Demos
Temelde demos’un (halkın) özü daima -sözcüğün dinsel ya da moral değil de kadim anlamında- şeytanidir.
Sayfa 63
Farklı olan bir şeyin varlığını tasavvur edebilmeyi bilmek gerekir.
Sayfa 9Kitabı okudu
“Gizli gizli ilerleyerek ancak iş bittikten sonra fark edilebilen bazı hastalıklar vardır: İşte, mükemmel diye övülen modernleşme de beşeriyet için bu tür bir hastalıktır.”
İnsan
Yol unutulduğunda yerini erdem, erdem unutulduğunda yerini ahlâk, ahlâk unutulduğunda yerini yasa, yasa unutulduğunda da yerini adet (alışkanlık ya da içgüdüsellik) alır. Adet ahlâkın (ethique) dış yüzünden başka bir şey değildir ve çöküşün başladığını gösterir.
İnsan
Bir "bulaşıcı hastalık" olan hata, öte alemde cezalandırılacak günah ve varlığın tutkusal, aşağı düzeylerinden kaynaklanan kaçışçı bir özgürlüğe yönelik başıboş, düzensiz coşku, atılım kompleksi anti Helenik'tir, yabancı kaynaklıdır.
Sayfa 385Kitabı okudu
Daha öncede belirttiğimiz gibi evrim efsanesi türedi bir zihniyetin ürünüdür. Batı'nın artık bir yukarıdan (Müteal'den) kaynaklanmayı değil de aşağıdan kaynaklanmayı; ilk başların asaletin; değil de uygarlığın barbarlıktan doğduğunu dinin (daha önceki) boş inancın yerini aldığını, insanın hayvandan geldiğini (Darwin), düşüncenin maddeden doğduğunu, tüm manevi yüceltmelerin "karmaşık kolektif bilinçaltı"ndan kaynaklandığı (Freud, Jung), vd. doğru olarak kabul etmesinde sapkın bir araştırmanın sonuçlarından çok daha fazla bir aldanışın, doğru olmasının istendiği ve buna inanılmasının gerektiği bir şeyin; aşağıdan güçlerin, köle ve paryaları eski aristokratik topluma karşı isyan ettirmeleriyle oluşan bir uygarlığın varlığını görmek gerekir.
Sayfa 503Kitabı okudu
Modern dünya kastlar rejiminin adaletsiz olduğunu öne sürmekle kalmamış, köleliğin var olduğu Antik Çağı da kınamış ve yeni devirlerin "insan hakları" ilkesini de bir Fazilet gibi göstermiştir. Fakat, burada sadece bir parlak laf etme özentisi söz konusudur. Avrupalıların 19. yüzyıla dek deniz aşırı bölgelerde, çoğu kez, Antik Çağ'da hemen hiç görülmemiş biçimde ağır bir kölelik uyguladıkları unutulmaktadır.
Sayfa 185Kitabı okudu