Yaptığınız işi sevin. Sevdiğiniz şeyi işinize dönüştürürseniz uzun yaşarsınız.
Deneyimlerinizi ve bildiklerinizi etrafınızdakilerle paylaşın .
Kendinize meydan okuyun ve hedeflerinizi gerçekleştirmek için savaşın.
Pişmanlık duymayın, her yeni duruma uyum sağlayın.
Mesleğinizi yaşayın ve keyfini çıkarın.
Meraklı olun dünya olasılıklarla dolu.
Hata yapmak bilgeliktir çünkü size ikinci şans verir.
Olan her şeyi kabullenin. Her şey kendi doğallığında gelişir.
Yeni yollar keşfetmenin en iyi yolu meraklı olmaktır.
Hızlı tepki verin ve hiçbir şeyin hiç kimsenin karşısında yılmayın.
Bi çırpıda okunabilecek satırlardan.Japonya’da asırlık insanlarla yapılan röportajlar üzerine bi kitap.Bence kendi sağlığına,sevdiklerinin sağlığına ve sağlıklı yaşama önem verenlerin ilgisini çekebilir.Uzun yaşayan tüm bu asırlık insanların belirgin ortak özellikleri çok az.Bireysel yaşam alanlarının olması ki;geneli yalnız yaşamasa da kendi işini mutlaka kendisi görüyor,bir spor dalı ile ilgileniyor ya da mutlaka bir hobi edinmiş.Azımsanmayacak kadar fazlası mutlaka bir kez ya da bi kaç kez ağır hastalık geçirerek bunu azimle hayata sarılarak atlatmış ve atlatarak bağışıklık kazanmış insanlar.Ve “Diabolus est in singulis” diyorum.Yani Şeytan/Mükemmellik ayrıntıda gizlidir;Hepsi de yemek yerken iyice çiğnemeden asla yutmuyor.Çoğu herşeyden yiyor fakat kararınca.Çok azı alkol ya da sigara alıyor,onlar da çok az.Yine bir çoğu sevdiklerini yakınlarını çoktan kaybetmiş ve onların gidişini dahi sebatla karşılamış,karşılamak zorunda kalmış.İşte bu noktada insanı şu düşündürüyor.Kanımca İyi ya da sağlıklı yaşamak sevdiklerin olmayınca çok ta anlam ifade etmiyor,bu yüzden en az kendi sağlığın kadar onların sağlığına da önem vermen gerekiyor ki iraden dışında gelebilecek şeyleri sebatla karşılayabilesin.
Uzun yaşamın sırrı az ye, çok uyu, çok çalış..stresten kaç, huzura koş. engeller gördüğünüzde pes etmeyin onları aşmak için çözümler üretin. paranın peşinde değil mutluluğun peşinde olun.
Japonların Budizm inançına sahip olmaları nedeniyle daha önce et tüketmedikleri için kısa ömürlü olduklarını ,2.dünya savaşına kadar ortalama yaşam standartlarının 45 50 yaşı kapsadığını daha sonra bu geleneklerden kopan japonlar nasıl asırlık yaşama ulaştıklarını bunuda çok güzel başardıklarını gösterir çeşitli canlı yaşam örneklerini gözlerinizin önüne seriyor.