Ambalajın her şey, susuzluğun hiçbir şey olduğu; “niceliğin”, seyirci avantajından yararlanıp, “niteliği” Allah yarattı demeden pestile çevirdiği dünyamızda; ” tipi kayık” nitelemesine hapsedilen, ruhu ise Brad Pitt’i hasedinden çatlatacak güzellikte, hayatı tespih yapıp sallayan bir abimizin güzel bir kitabı var karşınızda. 2007-2008 yıllarında Penguen dergisindeki yazılarını toplamış, pek de iyi etmiş hemi de çok da möhüm bir şey etmiş. ( Bu arada fotoşoplar yazılar kadar tatlı ve muzır. ) Yazar, 2007- 2008 arasında yazdıklarını 2010 da kitap haline getirirken, aradan birkaç yıl geçmesine rağmen her şeyin aynı kalmasına şaşırdığını belirtirken; ben, 2010 da yazılmış bir kitabı 2018 de okuyup “ hiç bir şey mi değişmez be kardeşim” diye sitem ederken; benim 2018 yılında yazdığım yazı ile 2028 yılında karşılaşma bahtsızlığını yaşayan Alpha neslinin ilk reşitcikleri başta olmak üzere tüm insanların, benim yazıma yapabilecekleri en entel yorumun “ Hebele hübele” olmasını cenabı Allah’tan niyaz ederim. Sözde başımızın üzerinde yeri olan büyüklerimizi ne kadar dinliyorsak, gerçekten lokasyon olarak başımızın en üstünde yer alan beynimizi de ancak o kadar dinliyor ve kullanıyoruz. Büyüklerimizin değerlerini, iş işten geçtikten sonra yani terk-i diyar ettiklerinde ancak anlayabilen bizleri; umarım 2028’ e kalmadan beynimiz de terk eder ve yokluğunun bile farkına varamadan “ hebele hübele” bir hayat yaşamaya başlarız. youtube.com/watch?v=a9ZjJ_i...

Oh Yes!Kaan Sezyum · Can Yayınları · 201026 okunma