Kadire Bozkurt, Konya’da doğdu. Hacettepe Üniversitesi Ankara MYO ve Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili Ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun oldu. Öyküleri Notos, Kitap-lık, Varlık, Sözcükler, Sarnıç, Edebiyatist, Ian Edebiyat dergilerinde yer aldı. İlk kitabı Küçük Dertler 2015 yılında yayımlandı.
"Ne kadar yakınınız olursa olsun, bir başkasının içinden geçenler daima meçhul kalacaktır. Bir yastıkta uyuyanlar bile birbirlerinin rüyalarını bilemezler."
"Cahilsin, okur öğrenirsin. Gerisin, ilerlersin. Adam yok, yetiştirirsin. Paran yok, kazanırsın. Her şeyin bir çaresi vardır. Fakat insan bozuldu mu, bunun çaresi yoktur."
Buzkandilleri kitabını okumuştum, şimdi storytelde görünce dinleyeyim dedim ama çoğu öyküyü okudum diye hatırladım. Yayınevi değiştirince kitap adı değiştirip birleştirilmiş mi acaba bilen var mı?
"Şimdilik bir inceleme değil de daha çok hatırlatma notu olsun diye yazacağım. Kanaatim sonradan değişebilir. Büyük ihtimalle öyle de olacak."
Demiştim. Yeniden okudum. Hatta tadına varınca bir daha başa alıp bu kez kullandığı teknikleri sindire sindire okudum. Bazı öykülerini ayrıca sevmekle birlikte dilin inceliklerini, cümle tercihlerini ve kelime oyunlarını epey kıskandım. Böyle olur, iyi öykülere veya metinlere denk gelince başımı duvarlara vurmak geçer içimden :). Buzkandilleri, anlattıkları kadar sezdirdikleriyle de, özellikle sezdirdikleriyle, tavsiye edilesi öykü kitaplarının arasında yer aldı. Teferruatıyla yazacağım. Şimdilik bir düzeltme ve yiğide hakkını vermek olsun.
Birbirinden güzel, sarsıcı, anlatıkları kadar anlatımıyla da dikkat çeken on altı öyküden oluşuyor Buz Kandilleri.
Yazarı Kadire Bozkurt'a öykü dalında bu yılın Vedat Türkali Edebiyat Ödülünü kazandıran kitaptaki öyküler derdi olan öyküler. Kimi zaman çok sert, içimize işleyen, huzursuz eden, kimi zaman görüp de görmemezlikten, bilip de bilmemezlikten geldiğimiz bizlerin hikayelerini kaleme almış yazar.
Okurken bazen kendisiyle yüzleşiyorken buluyor insan kendini, bazen de anlatılan anın öncesi ve sonrasını hayal ederken. Ben kitabı okurken her öyküde o durumun içinde ya da yanında yöresinde hissettim hep kendimi. Ortak oldum öykülere. Bunu Bilemezsin, Utanç ve Sığırcıklar öyküleri benim için biraz daha öne çıkan öyküler oldu kitapta.
Ben çok severek ikinci kez okudum Buz Kandilleri'ni. Öykü okumayı seven herkes Kadire Bozkurt'un kalemiyle mutlaka tanışmalı bence.
Keyifle okunsun....
.
@yazariylakonusanlar Kasım ayı ilk kitabımız. Toplantıya cenazemiz olduğu için katılamadım ama kitabı okudum tabii ki. Teyzeciğimin eşi vefat ettiği için Gaziantep’e gitmek zorunda kaldık bu nedenle toplantıya eşlik edemedim. Sözü geçmişken tüm kaybettiklerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Kitaba gelince; kısa kısa öykülerden oluşuyor. Öykülerin çoğu karamsar kötü ana temaları içermesine rağmen ben bir hayli beğendim. Yasar öykülerinde içerisinde çok fazla duygu katmadan olayı aktarmış. Bu tarzı Amerikan öykücülüğü deniyormuş Ve bunu yazarımız “ben olaylara bir kameramanın gözüyle bakarak yazıyorum “diye açıklık getirmiş. Bu cümleyi okuduktan sonra yazdığı öyküler o kadar anlamlı geldi ki bana. Gerçekten de tam tarif ettiği gibi. Öykü kitaplarını seviyorsanız kesinlikle bu yazarı tavsiye ederim. Bu tekniği de görmelisiniz derim