Kapının önünde dolaşıyorken
Sokağındaki tozları uçuranın
Sadece rüzgar olduğunu mu düşünüyorsun?
O rüzgardan daha öfkeli
O tozlardan daha perişan
Aşkımızın kalıntılarını
Seher vakti karanlığının sarıp sarmaladığını
Görmüyor musun?
Genç bir kadının ürkek kalbi, şen şakrak gibi gözükse de kolayca kederlenir. İpe sapa gelmez durumlar karşısında heyecanlandığı gibi kedere de boğulabilir.
Artık ne dünyanın yaygarası anlamlı geliyordu ne de başyapıtı için çalışmaya kendini tamamen adayabiliyordu. Sıradan bir hayat yaşamaya başlamıştı. Sabah kalkar, işe gider; saat on altıda eve döner ve her zaman olduğu gibi karısına bön bön bakarak yemeğini yedikten sonra uyurdu. Kısacası tekdüzü hayatı canına tak etmişti.