Japon roman kurmacası ve gerilimciler yazarıdır. Japonya Gizem Yazarları üyesidir. [1]
Gençliğinde Japon film yönetmeni Kihachi Okamoto'nun altında bir süre çalıştı. Bundan sonra 1989-1991 yılları arasında Los Angeles City College'da film okudu.
İlk romanı Jūsan Kaidan (kelimenin tam anlamıyla "On Üç Adım", 2001), Japon ölüm cezası sistemini ele alan bir suç romanı niteliğindedir.
"Biraz düşün. Dişilerin güçlü erkekleri seçmesi biyolojik bir şart... İnsan hayvanı da çok farklı değil. Eğer kadınlar üç Y'nin tersi olan erkekleri seçseydi ve onlarla çocuk sahibi olsaydı bütün medeniyetler çöküşe giderdi."
"Haklısın ama aşk bunun neresinde?" dedi Kento'dan daha romantik olan Doi.
İnsanlar zekalarını kullanarak içlerindeki yamyamı saklıyor. Yaptıklarını meşrulaştırmak için içine bir sürü safsata karıştırıyorlar, politika, din, ideolojiler, milliyetçilik ama aslında hepsi hayvanlarla aynı arzuları taşıyor.
İki tür fırın vardı, biri pahalı, diğeri ucuzdu. Seiji'nin tabutu ucuz olanın içindeydi. "Öldükten sonra bile insanları ne kadar para kazandığına göre ayırıyorlar," diye düşündü Kento, Japon kültürünün ölüm ve yaşama bakışına öfkelenerek.
Muhteşemdi!
Eğer bu tek kelimelik bir inceleme olsaydı, yukarıdakinden daha azını söylemek haksızlık olurdu.
Kitap okumuyor, adeta bir filmin içinde buluyorsunuz kendinizi. Bir aksiyon kitabının nasıl bu derece sürükleyici olabileceğine şahit olmayı ilk defa bu derece derinden deneyimledim. Bunu anlatmak, aktarmak isterdim ama inanın bana mümkün
Ne inanılmaz bir kitap. Bunu beklemiyordum. Kitap kesinlikle çok heyecan verici, benzersiz bir hikayesi var . Alternatif bölümler bize ortak noktada bir şeyler olmadığını düşündüğümüz farklı karakterleri gösteriyor. Bununla birlikte, hayatları bir bulmaca gibi öyküde kesişiyor. Sadece farmakolojiyle değil aynı zamanda kimya, biyoloji ve ayrıca bilgisayarla ilgili olan bilimsel tanımlamalar, Takano'nun muhteşem bilgilerini göstermektedir. Kitabı gerilim sevenlere, bilimle büyülenenlere, zihni harekete geçiren kitapları sevenlere ve insan doğası ve insan evrimi kavramını düşünenlere tavsiye ederim.
Bir Aklın Savaşı, isminin hakkını veren kitaplardan. Bir gizem filmi izliyormuş gibi hissettiren heyecanı ve merak duygusunun yanısıra kurgu çok zekice. Sıradışı bir canlının hatta türünün keşfedilmesi üzerine farklı olanı yok etmek isteyen bürokrasi eleştirisi ve artı olarak başka bir görev için çalışan paralı askerlerin çırpınışını okumak bambaşka bir heyecan. Fakat benim en çok ilgimi çeken kısımlar kendi aklının sınırlarını aşmak için savaşan ve bu savaşta kazanan mı kaybeden mi olacağını düşünen genç akademisyen Kento'yu okumaktı. Bu kitabın yeri benim için çok ayrı oldu, ilk defa bu tarz bir kitabı çok fazla benimseyip bayılarak okuyabildim. Karmaşık hisler yaşadım, üzüldüm ve bazen kitabın umutsuzluğa deva olan bölümlerini imrenerek okudum. Ön yargılarınızı kırın ve bilimkurgu sevmiyorsanız bile bu kitaba mutlaka bir şans verin.