`Nasıl ki , madenler asıl değerini , önemini işlendikten sonra kazanıyorsa , insanının yaradılıştan sahip olduğu akıl, kalp ,ruh ve vicdan gibi meziyetleri de ilahî hakikatlerin ışığında, rahmet elçilerinin rehberinde işlemek suretiyle değer kazanır.
1) Rahmânî Rüya veya Rüya-yı Sâdıka: Bu tür rüyalar Allah tarafından doğrudan doğruya melekler vasıtasıyla gelen halk telkinleridir. Yol gösterici ve ışık tutucu rüya olarak nitelendirilir.
2)Şeytanî Rüya: Şeytanın aldatma, vesvese ve korkutmalarından doğan rüyalar, yalan ve batıl düşlerdir.
3)Nefsânî Rüya: Nefsin hayal ve kuruntuları, günlük meşgalelere ilişkin rüyalardır.
Biz dileseydik elbette herkese hidayetini verirdik. Fakat “Cehennemi tamamen cinler ve insanlarla dolduracağım!*” diye benden kesin bir söz çıkmıştır. -O gün o inkârcılara şöyle diyeceğiz:- “Bugüne kavuşmayı unutmanızın karşılığını tadın! Doğrusu biz de sizi unuttuk** -/azapta terk ettik-; yaptıklarınız nedeniyle süresiz azabı tadın!”
Asıl erdemli kişi Allah'a, âhiret gününe, meleklere, kitaba ve peygamberlere iman eden; sevdiği maldan yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, yardım isteyenlere ve özgürlüğünü kaybetmiş olanlara harcayan; namazı kılıp zekâtı verendir.
İnsanlar arasında vermeyi seven ve başarabilen kişiler Allah'ın Vehhab isminin tecellisidir. Çünkü Allah dilediği kullarına ulaştıracağı ihsan ve nimetlerini de kulları vasıtasıyla ulaştırabilir.
İnsan yaratılışının gereği olarak bilinmeyen ve görünmeyene, esrarengiz olana karşı daima ilgi duymuş, onun bu istek ve ilgisi vahiy yoluyla ve peygamberler aracılığıyla belli ve yeterli ölçüde karşılanmış, fakat geride kalan boşluk ve sorular da her dönemde çeşitli çevrelerin istismarına konu olmuştur.