1987, Ankara doğumlu. ÇOMÜ Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde lisansını, SAÜ Yeni Türk Edebiyatı dalında yüksek lisansını tamamladı. Yüksek lisans tezini Ahmet Midhat Efendi'nin Dağarcık adlı Osmanlıca matbu dergisinin çeviriyazısı ve analizi üzerine yaptı. Freelance editörlük ve yazarlık yapıyor.
2010 yılında kişisel bir blog olarak açılan, daha sonra kadrosunu ve kitlesini oluşturan bir edebiyat sitesi haline gelen ve 2014’ten beri aynı isimli dergisi de yayımlanan "KalemKahveKlavye "nin kurucu editörü ve aynı zamanda yazarı.
Kadran Kadraj; yazdığı üçüncü, yayımlanan ilk romanı.
"Edebi kinler, sonsuzluk sarhoşlukları, evlilik acıları, sefaletin hakaretleri; bütün bunlar karşısında Poe, mezara hazırlanır gibi, sarhoşluğun karanlığına kaçıyordu..."
Arkadaşlar herkese merhaba. Kendime göre uzun bir okuma listesi oluşturdum. Daha önce okuyan varsa ya da fikri olan kitaplar ile ilgili buyurun sohbet edelim. Buradaki dostların da kitapları var. Her ay kendime belirli bir miktar bütçe ayırdım almak için. Fikirlerinizi bekliyorum.
1)
Ağustos ne okurum hakkında hiç bir tasarım yok ... sürüye uygun adım ilerlediğim için (salgın sürecinde )sürekli benimle birlikte gezen şarkımı ekliyorum buraya youtu.be/ZwbAEmBD-O0
(kendi gözüme yumruk atasım da yok değil hani ) ..
madde iki Ağustos benim büyüme ayım yani Aslanların doğum günü dönemi :)) bu sebeple de kafamda
Öncelikle kitap hakkındaki genel fikrimi bir öz olarak söyleyecek olursam; bildiğim, aşina olduğum olayları, kişileri yeniden yaratma fikrini heyecan verici buldum. Tarihi kişileri, mekânları kurgusal bir dünyada izlemek hem içinde sıkıştığımız gerçek dünyayı hem de değiştirmek isteyip dokunamadığımız geçmişi ve onun içindeki kişileri benim için daha çekilir hale getirdi. Kültürel değerlerimizin ve coğrafyamıza dair eski inançlarımızın fantastik bir maceraya konu olması sevindirici. Türün edebiyatımızdaki gelişmesine böyle adımlar vesile oluyor. Bu açıdan sevindirici bulduğum Kaosun Kalbi, yer yer hakim olan iç karmaşasıyla, ana karakterimiz Tibet’in dramatik davranışlarıyla beklentimi bir parça karşılıksız bıraktı.
Kitabın ilk cümlesi beni Kafka’nın (fikrimce) hayranlık uyandıran kurguya sahip olan kitabı Dönüşüm’ün ilk cümlesine, Gregor Samsa’nın şaşkınlığına götürdü. Sarıdoğan’ın, “Sultan Süleyman bir gece bunaltıcı düşlerinden uyandığında karşısında devcileyin bir evliya buldu,” sözleriyle başlattığı macera, Dönüşüm’e soluk bir işaret bırakıyor: “Gregor Samsa, bir sabah, korkulu bir rüyadan uyanınca yatağının içinde kendini korkunç bir hamam böceği olarak buldu,” “Dönüşüm” kelimesini bir tema olarak benimseyip tarihi dönüştürdüğüne, değiştirdiğine dair teorilerimi bir kenara bırakmam gerek.
Elif Şeyda Doğan
İncelemenin tamamı: kayiprihtim.com/inceleme/kaosun...
Kaosun KalbiKoray Sarıdoğan · Portakal Kitap Yayınları · 202031 okunma
Zamanın sonsuzluğu ve gerçekliği içinde kendini bulan ruhların hikayesi. Okuyanı sürükleyen bir kurgu, sanki yanıbaşınızda yaşıyor gibi tanıdık karakterler ve sizi aniden felsefenin, edebiyatın okyanusuna bırakan cümleler...
Can sıkıntısının insanın doğduğu günden bugüne ayağına dolanan halini ve bizleri boşlukların içinde kıskıvrak yakalayan "Ben ne yapıyorum? Ben kimim?" sorgulamalarını daha da derine inerek anlatan bir roman. Fantastik ögeler hayatın gerçekliği ile çok kararında karışmış. Kitabın ilerleyen bölümlerinde inanılmaz sürükleyici ve derin bir kurgunun içinde, derin bir felsefenin içinde buluyorsunuz kendinizi. İnsanın gerçekten inanacağı gerçekleri zaman mı belirler?
Bir yazarın ilk romanı için oldukça çarpıcı ve farklı bir roman Kadran Kadraj. Aklınızda kapılar açan, aşkın, hayatın, varoluşun bambaşka bir şeklini çok başarılı bir şekilde cümlelerine yedirmiş bir yazarın kaleminden çıkmış. Bence defalarca okunabilir, altı bolca çizilebilir ve okuyan hayatın her döneminde kendinden bir şeyler bulabilir.
Yazarın zihnindekileri özellikle sinematografik bir şekilde aktarması, romanı daha sürükleyici kılıyor.
Kıymetinin gün geçtikçe katlandığını düşündüğüm bu romanı okumanızı ve yazarı sevgili Koray Sarıdoğan'ı gecikmeden takip etmenizi tavsiye ederim.
Kadran KadrajKoray Sarıdoğan · Esen Kitap · 201535 okunma
Bu senenin açık ara okuduğum en iyi kitabı idi diyebilirim. Keza kitap 90'larda arabesk ile beraber alt kültür motifi olarak ele alınan rock ve metal müziğin nasıl bugünlere kadar geldiğini ve yeraltındaki Kemancı ve diğerlerinden tutun da, fanzinlere o dönemin karşılık kasetlerine ve son olarak dönemin satanizm imgesi ile nasıl kötü bir imaj ile müziğin hırpalandığına bizleri tanık ediyor. Ölenlere sonsuz saygılar ile. 10 üzerinden 10.
Benim metal müzikle tanışmam Konya'nın Kulu ilçesinde Sepultura - Roots Blody Roots, Pantera - Planet Caravan ile başlar. Aslında çocukluktan bu yana Lınkın Park fanı idim ama sonrasında Zafer abim sayesinde tüm grupları ve bu müziği ilgi ile dinlemeye başladım.
Haftasonu iznimizde Zafer abi ile beraber geçmiş günleri yad etmek amacı ile arabamız Dacia ile oralara gittik. Newcastle barda üzerimde Adana Demir Spor forması ile Zafer abimin arkadaşları Bedri, Aytuğ, Cem abilerle beraber geceyi Sakallı Emmi isimli salaş bir meyhanede rakı ve şalgam içerek bitirdik ve o hatıraları hatırlayınca gözlerim halen yaş ile dolar.
Kitap nezninde bana geçmişimi hatırlatan
Koray Sarıdoğan, benim Konya'da dert ortağım, abim, heavy metal ve tüm metal kütüphanem Zafer abime, mütevazi tavırları ile hep sevdiğim hayatı fotoğraf karesinden gören Bedri abime ayrıca çok iyi kitap okur, mafya dersem yeridir öyle bir heybeti olan işin şakası can abim Cem'e son olarak her ne kadar Fenerli olsa da sevdiğim Aytuğ abime sonsuz sevgi ve selam ile. Hatıralar ölmez.
Çukurova...