Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.13
Kristof Kolomb
Kristof Kolomb Reviews
You can find Kristof Kolomb reviews, Kristof Kolomb book reviews, Kristof Kolomb ratings on 1000Kitap.
Kristof Kolomb'un batıya, kendisine göre Hint ülkelerine, yaptığı dört seferinde tuttuğu seyir defterlerindeki yazılanlarından ve İspanya kralına yazdığı mektuplardan oluşan derlemeleri okuyoruz.
İlk seferde yolculuk sırasında alınan mesafeyi adamlarına daha az olarak aktarıyor böylece geri dönüş yolununun çok uzak sanılmamasını adamlarının geri dönemeyecekleri korkusuna kapılmamaları sağlamaya çalışıyor.
Okyanusun ortasındaki Sargasso Denizi'nden (yosun denizi) geçerlerken ki kısım önemli bir bilgisel detaydı.
Ulaştıkları yerlerdeki yerliler ve bölgeler için genel olarak bizden korkuyorlar, bizi tanrının gönderdiğini düşünüyorlar, bizle eşya değişimi yapmaya çok istekliler, çok itaatkarlar, gelişmiş silahları yok, hristiyanlığı burada çok kolay yayabiliriz, bölge dünyanın cenneti, tarım alanlar için çok uygun yerler var seklinde kendini tekrarlayan anlatımlar var. Her seferinde de altın madenlerini araştırma çabaları devam etmekte. Kolomb'un bazı olaylara neden sonuç ilişkisine değinmeden veya beklentisine uygun değerlendirmelerde bulduğunun daha sonraki yıllarda ortaya çıktığını ekleyenin.
Bu tür tarihi olayların okunması önemli ancak ben konuya ilişkin videoların izlenmesini hem görsel açıdan daha iyi anlaşılacağını hem de çok kısa sürede konuyla ilgili bilgi edileceğinden ve bu kitabında kendinin çokça tekrarlayan bölümleri olmasından dolayı tavsiye ediyorum. İyi seyirler :)
Saflığın Yok Edilişi
Avrupa'nın, saf ve temiz insanları katletme sürecine başlatan Coğrafi Keşiflerin öncüsü Kolomb olayları çok iyi bir şekilde gözlemlemiş. Marco Polo'nun seyahetnamesi ile Avrupa da hep bir doğu merakı ve buraları ele geçirerek sömürge imparatorlukları kurma hayali sarmıştır. Nitekim Kolomb Batıya doğru sürekli gidildiğinde er ya da geç Doğuya özellikle Hindistan'a ulaşacağını hayal etmiştir. Bir süre devam eden batı serüveni onları adalar toplulugu ve insanlarla karşılaştırınca buraların Hindistan olduğuna kaanat getirtmiş, bundan dolayı Amerikan yerlilerine Hintliler denmiştir. Ta ki bir diğer gemici Americo Vespuci buraların yeni bir kıta olduğunu ileri sürene kadar bu şekilde devam etmiştir. Temel amaç altın, baharat ve pamuk gibi doğal kaynaklar olmuş, bu merkez ekseninde Hristiyanlığı yaymakta işin manevi boyutunu oluşturmuştur. Yerliler ise merkezi bir ortoriteden yoksun olduğu ve kendilerinden farklı olan bu insanlarin tanrısal olduklarına dair olan inançlarindan ötürü, kolay bir şekilde teslim olmalarına neden olmuştur. Bir iki imitasyon boncuk veren Kolomb ve tayfalari buna mukabil gönlü zengin olan yerlilerin her şeylerini vermeleri ile yeni şeylerle tanışmıştır tıpkı yerliler gibi. Bir ayakkabı bağciğına karşılık külçe altın almışlar. Yer yer sıkıcı bir anlatıma sahip olan kitapta birçok şey tekrara düşüyor ama sömürünün nasıl başladığına dair verilen anlatımlar gerçekten çok değerli. Herkese rahatlıkla tavsiye ederim ve iyi okumalar dilerim.
Eseri okurken Kolomb'un ilk karaya ulaşana kadar hissettiği keşfetme arzusu anlaşılıyor. Karaya ayak bastıktan sonra bütün amacı ise altın kaynaklarını bulabilmek. Bu amaçla karşılaştığı her yerliye altının yerini soruyor. Eserde Avrupa'ya frengi hastalığının nasıl geldiği öğreniliyor. Ayrıca mısır, tütün gibi Amerika kıtası mamullerinin Avrupa'ya nasıl ulaştığı, buğday, şeker kamışı gibi Avrupa'ya özgü ürünlerin üretiminin oralarda nasıl yapılmaya başlandığı görülüyor. Avrupa'dan pek çok at, koyun, eşek oraya gönderilmiş. Bu açıdan bakıldığında doğanın biyolojisinin nasıl değiştirildiği gözler önüne seriliyor. Kolomb her ne kadar yerlilere karşı yumuşak bir siyaset gütse de İspanyol Kral ve Kraliçesine yazdığı mektuplardan onların köle olarak çok fayda sağlayacaklarından bahsediyor. Sömürgeciliğin ilk nüveleri bu mektuplarda karşımıza çıkıyor. Eserin tarihi değeri müthiş. Kaşifin elinden çıkan bu eser dönemi birincil ağızdan öğrenmemizi sağlıyor. Konu ile ilgilenen herkesin okumasını tavsiye ederim.
Kristof Kolomb Seyir Defterleri incelemesi
Dönemi için normal sayılabilecek, yine dönemi için keşif duygusunu tattıktan sonra yapılacak şeyleri yapmış olan, fakat don değiştirir gibi ülke değiştirip kendisini finanse edecek bir hükümdar bulana kadar da durmamış birinin hikayesi. Üzerine konuşulacak çok fazla şey var elbet... Daha çok yorumum, elimde haritayla oraya gittiklerinde kendimi Kübalı, Dominikli veya Haitili yerliler gibi hissetmem üzerine olur. Kimseyi kötülemek istemiyorum burada. Dediğim gibi döneminde yapılan şeyleri yapmış, bunun için finanse edilmiş bir kaşiften bahsediyoruz. İkinci defter kayıp. Elbet Kristof abimiz sonunda ettiğini buluyor fazlasıyla orası ayrı. Ancak ilginç gelen birşey var Americo 'dan daha fazla bahsedilebilecek veriler ve karşılaşmalar olsaydı keşke.
KRİSTOF KOLOMB’un SEYİR DEFTERİ
Kitabımız Coğrafi Keşifleri başlatan Kristof Kolomb’un yardımcısın seyir notları ve Kolomb’un Karstilya Kralına yazdığı mektuplardan oluşmaktadır.Tarih ve Coğrafya ilgi olan kişilere yönelik bir kitap.Ben Coğrafya alanından olduğum için okuma gereği hissettim.
Gerçekten de keşif yapılan Karayip ve Güney Amerika’ya dair önemli coğrafi ve tarihi bilgiler mevcut.Kitabın anlatımı sade ve anlaşılır.
Bir tarih ve coğrafya kitabı olduğundan ilgisi olmayanların okumasını önermem.
KEŞFİNDEN HABERSİZ BİR KÂŞİFLE İLGİLİ İNCELEME
“Kristof Kolomb’un Amerkayı Keşfi” tabiri ve hikâyesini ta ilkokul sıralarından beri duyarız. Duyarız da bu duyduklarımız ve bize öğretilenlerle Kolmb’un seyir defterinden öğrendiklerimiz pek de bir biriyle örtüşmüyor.
Zira Kolomb’un yeni bir kıtanın keşfi diye bir kaygısı, çabası olmadığı gibi, onun böyle bir kıtadan haberi bile yok. Zira o hep
Neden bu dünyada kendi seyir defterlerimizi bizden sonrakilere hatıra kalsın diye tutmuyoruz ki.
Oysa öyle bir zaman dilimde yaşıyoruz ki bu eserde anlatıldığı gibi herkes bir yolculuk yapmakta yolculuk yaptığı esnada karşısına çıkan tüm her şeyi ya da kendince özel hissettiği şeyleri not almalı ki kendinden sonrakilere miras olarak kalsın.
Bu eser bir yolculuğun ilmek ilmek işlendiği ve karşılaşılan bütün olayların karşısında nasıl davranılması gerektiğini bizlere anlatmakta
Bu kitabı okuyarak elde edeceğiniz bilgiler, ilk kaşiflerin keşif amaçlı bilgilerinden oluşuyor. Hindistan'a ulaşma amacıyla yola çıkan Pinta, Nina ve Santa Maria kadırgalarının ulaştığı ilk kara olan Amerika adalarındaki yerlileri, fauna ve florayı, en önemlisi de yeraltı kaynaklarından altın başta olmak üzere gümüş, demir gibi madenlerin yerlerini keşfedip, bunları İspanya'ya taşıyabilmek için bir plan oluşturmaktır.
İlk kaşifler yerli halka saldırı girişiminde ya da yerlileri yağma girişiminde bulunmamışlar. Buradan hareketle kaşiflerin ne kadar da iyi yürekli olduğu sonucunun çıkarılması gibi bir hataya düşmemek gerek zira bu kaşiflerin amiralinin, krala yazdığı günlüklerinde dahi, kendi inançlarına uymaya direnç gösterenlerin katledilmesi caiz görünüyor.
Zaten bu ılımlı ve insancıl yaklaşımların da asıl sebebi, keşiflerin ardından gelecek olan diğer dalgaların, askerlerden oluşan ve her türlü yola başvurabilecek yağmacı takıma malumat sağlamasıdır. Tabii burada Kolomb'un böyle bir niyet taşıdığını iddia edemeyiz. Onun içindeki kaşiflikten faydalanan kralların asıl emellleri bunlar.
On altıncı yüzyıldaki seferlerin getirdikleri göz önüne alınınca, göklerden geldiklerine inanılan İspanyolların gözü dönmüş, vahşi insan doğasını ortaya çıkarıyor.
İnsanın (sapiens) üçüncü (bir bakış açısıyla da dördüncü) büyük adımı olan bu keşifler, tüm dünyanın çehresini değiştiren keşifler olmakla da tarihteki yerini almıştır.
Kitabın tanıtımından önce Kolomb'u biraz tanıyalım;
Öncelikle , bir arkadaşımın dediğine göre, Güney Amerikalı bir dostu ona " Hitler sizin için neyse, Kolomb da bizim için o dur" demiş.
Kitabın sonun da ise, çoğu kişinin bilmediği bir gerçekle karşılaştım işte o paragraf;
Kolomb "Öngörüler Kitabı" dediği yaptını
272 syf.
8/10 puan verdi
Colomb’un yeni bir kıtayı ve yerlilerini nasıl sömürgeleştiririz, nasıl soyar ve köleleştiririz, nasıl her şeylerini ellerinden alırız günlüğü gibiydi. Avrupa’nın ne kadar açgözlülükle kendi türlerine yaklaştığına her defasında tanık oluyoruz. Tarih tekerrürden ibarettir...
Şimdiye kadar ister Amerikan ister başka ülkelerin olsun yerlilerle ilgili çoğu filmlerinde ne kadar gerçeklerin çarpıtıldığını tekrar okumuş oldum.
Hep Hindistan’ı bulmaya çalışan Colomb, bulduğu Amerika kıtasını Hindistan sandı ve Hindistan’ı aslada bulamadı.