0.0/10
0 Kişi
3
Okunma
0
Beğeni
191
Görüntülenme

L. Fermanian Gönderileri

L. Fermanian kitaplarını, L. Fermanian sözleri ve alıntılarını, L. Fermanian yazarlarını, L. Fermanian yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bu o sırada ülkesi Osmanlı devletine savaş açmamış olan İtalya’nın Trabzon Konsolosu’nun anlattığı kendi ta­nıklık ettiği kıyımla ilgili. İstanbul’dan Trabzon’daki tüm Ermeni Hıristiyanların öldürülmesi emri geldi. Çok sayıda Müslüman, Hıristiyan komşularını kurtar­maya çalıştıysa da Türk yetkililer acımasızdı. Aldık­ları emirlere itaat eden bu kişiler, tüm Hıristiyanları toplayıp kalabalık kafileler halinde Trabzon caddele­rinden geçirdiler. Kafileler kaleden geçirilip deniz kıyısına getirildiler. Burada hepsi yelkenli teknelere ko­nulup Karadeniz’de biraz açıldıktan sonra elleri ayakları bağlanıp denize atı­lıp boğuldular. Hemen hemen bütün Ermeni nüfus (8.000-10.000 arası) bu şekilde yok edildi; kimi kılıç­tan geçirildi, kimi başka yöntemlerle öldürüldü. Kaynak: Arnold Toynbee, Armenian Atrocities the Murder of Nation, Rodder&Stoudhon, London-Newyork-Toronto, WCMXV s 66-67
Haçin
Kılıçlar, bıçaklar, sopalar, tüfekler ve baltalarla si­lahlanmış, kana susamış ve yobaz bir kalabalık bekli­yordu. Bu adamların şeytani yüz ifadeleri yaygara ve bağırtılarından daha utanç verici bir durumu simgeli­yor gibiydi. Şehitlerin üzerlerinde iç çamaşırları bırakı­larak, elbiseleri çıkarıldı. Birinci Haçin (Hadjin) Kili­sesi papazı, onlarla konuşup adalet ve acıma duygula­rını canlandırmak için fırsat kolluyordu… ama öne çı­kan bir Türk, papazı sakalından çekip öldürdü. Haçin’in (Hadjin) yaşlı diyakonuna sıra gelmişti. Karısı onu korumak için öne fırladıysa da ikisi birden vuruldu; üst üste yere yığıldılar. Bazıları sopalarla dövüle dövüle, bazıları kurşunlanarak, bazıları kılıçla, bazıla­rı baltalarla öldürüldü. Ancak, her zamanki gibi sona bı­rakılan gruptaki kadınlar, tarif edilemez biçimlerde aşa­ğılanıp namusları kirletildikten sonra öldürüldüler. Birisi kapıda durdu ve bu gruptan arka arkasına on altı kişiyi öldürdü. Nihayet, artık takati kalmadığını söyleyerek yerini bir başkasının alması gerektiğini söyledi
Reklam
1909 Kilikya (Adana)
Ne alçakça bir katliam! Ermeni çocuklar anne ve babaları­nın gözleri önünde katlediliyor, organları kesiliyor, parçalanıyor, havalara fırlatılıp süngülere saplanıyor­lardı. Sonra en zalim, en akıl almaz işkencelerin uygu­landığı kadınlara sıra geliyordu. Ermeni hasta ve yaralılarla dolu bir hastane, insanın acıları karşısında hiçbir duyarlılığı kalmamış olan kundakçılar tarafından kundak­lanıyordu. Ve cinayetleri yağma izliyordu; ta ki çatış­maları sona erdirme işareti olan trampet sesi ve “Padi­şahım çok yaşa!” sloganları duyuluncaya kadar.
Amerikalı bir misyoner olan Peder H. M. Ailen ve İngiltere’nin Van Konsolos Muavini Cecil M. Hallward, Moks [Bahçesaray] ve Shadakh’a [Çatak] bir araştır­ma gezisi yaptı. Bir gün bir Ermeni papaza kısa süreliğine konuk oldular. Köyden ayrıldıklarında, Müslümanlar papazı yakalayıp derisini yüzdüler ve derisine saman doldurdular. Bu deri mezalim ve baskıdan şikayet etme cüreti gösteren Hıristiyanlara ibret olsun diye köyde bir sokakta asılı kaldı.
Hamidiye alayları
1894-1896 katliamlarında Ermenilerin üzerine bir silindir gibi geçilmiş kolu kanadı kırılmıştır. Katliamlar sürecinde Ermeniler iyice sindirilmişler, Kürtler cezasızlık ve ödüllendirmelerden şımarmışlardır: Kürtler diledikleri Hıristi­yan köyüne gittiklerinde, diledikleri kızları seçip alıyorlardı. Eskiden gelinler kilise kapılarındaki nikah töreninden önce kaçırıldıklarından, artık 1896’da nikahlar fiilen ortadan kalk­mıştı; zira düğün hazırlığı sadece Türklerin yeni ihlal ve teca­vüzlerine davetiye çıkarıyordu. Kaçırılan gelinler genellikle Kürt köylerinde tutuluyor, aşiretteki her erkeğin tecavüzüne uğradıktan sonra, yarı çıldırmış halde damatlara geri verili­yordu. Elbette gelin kaçırılırken, damat da öldürülmediyse…
Sayfa 51
Çar Nikola 1916 başında Ermenistan’ı işgal ederek “Er­menistan’ın Osmanlı boyunduruğundan kurtuluşu”nu ilan et­ti. Ancak verimli arazilere Kazakları yerleştirerek kolonileştirmek istediğinden, hayatta kalan Ermenilerin ata toprakları­na dönmelerini önlemeye çalıştı.
Sayfa 37
Reklam
14 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.