"Baba", diye fısıldadım karanlığa.
"Evet, Dan", diye cevapladım en boğuk sesimle.
"Hala hayatımda olmamı istiyorsun, değil mi? Yani beni bir kez daha üzmezsin, değil mi?"
Babam cevap vermedi.
"Ama babam beni buldu,bana bir oyuncak ayı aldı ve onun elleriyle kumlu göz yaşlarımı sildi. Babam ayının adının Kader olması gerektiğini söyledi. Çünkü asla ayrılmamak,ondan ne kadar uzağa gidersem gideyim beni bulacağı kaderimiz de yazıyordu. Ama bu kez uzaklara giden ben değildim."
"...onun geri dönmeyeceğini söyledi.Hatta sonsuza dek dönmemek üzere gitmişti.Omuz silktim çünkü yedi yaşında sonsuzluğun, bir hafta ya da bir ay sürdüğünü düşünüyordum."
Madalyonun hastalık için değilse ne için olduğunu sormayı zar zor başarabildim.
"İyileşmeye ihtiyacı olan biri için. İçinde bir kederi olan ve bir hayalin gerçekleşmesine ihtiyacı olanlar için. Senin gibi biri için."
"Bir gözyaşı başımın yanından akıp toprağa düştü. Bence ben bir dahiydim.Bir gözyaşı daha. Bence ben yenilmezdim. Üçüncü bir yaş ilk ikisinin yolunu izledi. Bence ben yanlızdım."