"Senden onu bulmanı istiyorum. Ve bana getirmeni."
Kai kafasını ağırbaşlı bir edayla bir kez sallarken bana bakmadı. "Elbette Majesteleri."
Dudaklarındaki unvan bana yabancı gelse de tınısı hoşuma gitmişti. Koltuğumdan kalkıp ölmüş Kral'ın hatıralarıyla dolu, soluk kahverengi deri kaplı koltuğa doğru yürüdüm.
Sonra oturdum. Yavaşça.
"Bana Paedyn Gray'i getir İnfazcı."