İnsanlar daima içinde bulundukları durumu suçlarlar. Bense içinde bulunulan durumlara inanmam. Bu dünyaya gelmiş olan insanlar arzuladıkları durumları seçen ve arayan, eğer onları bulamazlarsa da kendileri yaratan insanlardır.
- George Bernard Shaw
Charles Sanford "Charlie" Babbit, kendi hayatıyla savaş halinde olan, bencil, Los Angeles merkezli bir otomobil satıcısı/dolandırıcı/bahisçidir. Charlie genç bir gençken babasının 1949 model üstü açık Buick arabasını izinsiz kullanmış ve bunun sonucunda babasının çalındığını ihbar etmesi nedeniyle iki gün hapse girmiş. İşte o zaman Charlie, görüşmediği babasının öldüğünü ve ona son vasiyetinden kocaman bir gül bahçesi ve araba bıraktığını, geri kalan 3 Milyon Dolarlık vasiyetin ise birine dağıtılmak üzere bir vakıf fonuna gittiğini öğrenir. Charlie buna oldukça kızmış görünüyordu ve bu konuyu araştırmaya karar verdi. Görünüşe göre bu "biri", Charlie'nin bilinmeyen kardeşi, kendine ait bir dünyada yaşayan, Walbrook Enstitüsü'nde yaşayan otistik bir bilgin olan Raymond'dur. Charlie daha sonra Raymond'u kaçırır ve 3 Milyon Dolarlık mirası alma tehdidi olarak onu batı kıyısına bir ömür boyu şehvet yolculuğuna çıkarmaya karar verir. Raymond'un "Abbott & Costello", "Wapner'a dört dakika kaldı" gibi tekrarlanan konuşmaları ve Qantas dışında bir havayoluyla uçmayı reddetmesi de dahil olmak üzere davranışları ve dırdırları Charlie'yi delirtir... ve kendi bencil dünyasından saf bir ülke yolculuğuna çıkar. bu ikisinin de sahip olduğu sevgi ve anlayış.
Yağmur AdamLeonore Fleischer · Real Yayıncılık · 199366 okunma
İnsanlar her zaman oldukları şey için kendi koşullarını suçlarlar. Bu dünyada başarılı olan kişiler istedikleri koşulları arayan kişilerdir ve eğer o koşulları bulamazlarsa onları yaparlar (George Bernard Shaw)
İnsanlar genellikle bir unvana sahip olan kişiler karşısında kendilerine entelektüel açıdan daha alt düzeyde görürler. Özellikle de bu unvan çerçeveletilip duvara asılmışsa. Genel olarak diğer insanların akademik kariyerlerinden, diplomalarından ve sertifikalarından en fazla etkilenenler daha az resmi eğitim almış olan insanlardır. Kendilerini alt seviyede hisseden insanlar öylesine büyük bir baskı altındadırlar ki, duydukları bu korku ile karışık saygı, belli bir unvanın gerçekte temsil ettiği alandan çok daha ötelere ulaşır.