"Engizisyon mahkemelerinde hüküm yemiş bir kişinin oğullarının bir kraliyet konseyinde ya da bir şehir kurumunda yer alma hakkı yoktur; hayır, hatta torunlarının bile yoktur."
"Dini ve seküler iddialar arasındaki savaşta o kadar sağlam bir şekilde yürümek belli bir akıl gücü gerektirir ki savaşan kişi sonunda bazı vicdan endişeleri hissetmez."
"Veba her gün Konstantinopolis'te bin beş yüz kurban götürürken, o Pera'dan getirilme en büyük kadehle gecenin bir yarısına kadar içip sarhoş oluyordu ve toplar onun emirleriyle ateşleniyordu."
Tarihin babası Heredot ise modern tarihin kurucusu ve babası da kesinlikle Ranke'dir. Kitap hakkında yorum yapmadan önce kısaca yazardan bahsetmek istiyorum. Ranke, "Araştırdığı döneme kendisini götürebilen insan tarihçidir" der. Özellikle siyasi tarih ile uğraşan ve birincil kaynaklara (bilhassa arşivlere) müthiş önem veren yazar, bu kitabında da sıklıkla rastlayacağınız üzere çoğunlukla İtalyan ve İspanyol relationelerine (elçilik raporları) başvurmuştur. Bu yüzden hem tarafsız olması hem de birincil kaynaklara dayanması açısından çok önemli bilgiler içeriyor. Kitap Osmanlı ve İspanyol imparatorlukları'nın yanı sıra aynı dönem Avrupa tarihine de yakından bakmamızı sağlıyor. Monarşi, feodal sistem, dini yapı, ticari ve ekonomik yapı, ordu, saray entrikaları ve Amerika kıtasının keşfiyle birlikte oluşan yeni düzen... İmparatorların aşırı harcamaları, altın tutkuları, egolarının tatmini için halka dayattıkları giderek ağırlaşan ve artan vergiler, kilise ve saray arasındaki çatışmalar vs. 101 sayfalık kısa ama bitmesini hiç istemediğim Osmanlı İmparatorluğu bölümü harika ötesi. Tarih severlerin kütüphanesinde mutlaka bulunması gereken bir eser bence. Satır aralarında bir çok detay mevcut ve çok çok öğretici. Keyifli okumalar dilerim.