Levent Gönenç 1968 yılında Ankara’da doğdu. İlk ve ortaöğrenimini Ankara’da tamamladı. 1989 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldu. 1992 yılında yüksek lisans (Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü), 1998 yılında doktora (Hollanda, Leiden Üniversitesi Hukuk Fakültesi) çalışmalarını tamamladı. Halen Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Anayasa Hukuku Anabilim Dalında öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Küçük yaşlardan beri karikatürle ilgilenen Gönenç 1982-1990 yılları arasında “Turkish Daily News” gazetesinde günlük karikatürler çizdi. 1992 yılında Yapı Kredi Yayınları tarafından “Zamanın Çizgili Tarihi” ismiyle çizgili günlükleri yayımlandı. İnternet ortamında yayımlanan “altzine” dergisinde farklı görsel anlatım teknikleri denedi. 2003-2006 yılları arasında “Hayvan” dergisinde “Aile Çay Bahçesi” isimli köşesiyle karikatür çalışmalarını sürdürdü. Çeşitli dergi ve gazeteler için illüstrasyonlar yapan, animasyonla ilgilenen Gönenç karikatür tarihi ve teorisiyle ilgili yazılar da yazdı. Halen OT dergisi için “Göz Hakkı” adlı köşeyi hazırlamaktadır.
"Mizah dergilerinin ne söyle(me)dikleri, neye güldükleri veya neyi eleştir(me)dikleri toplumu anlamak ve anlamlandırmak adına mutlaka dikkate alınmalıdır."
Anayasalar biçimsel açıdan hukuki metinler olmakla birlikte, siyasi sistemin organizasyonu açısından çok önemli bir işlev yerine getirirler. Anayasalar, bir yandan siyasi iktidarın kullanılmasını mümkün kılarken, diğer yandan bu iktidarı sınırlamak için siyasi ve hukuki araçlar sunarlar. Girdileri ve çıktıları olan bir makineye benzetebileceğimiz siyasi sistemin istikrarlı olması, sorunsuz ve verimli işlemesi, büyük ölçüde, anayasada yer alan denetleme ve dengeleme mekanizmalarının "bir bütün olarak" ve "karşılaştırmalı örneklerde başarıya ulaşmış modeller ışığında" tasarlanmasına bağlıdır. Kısacası anayasal kurumların kusursuz işleyen bir makinenin dişlileri gibi birlikte iş görmeleri ancak birbirlerine ve tüm sisteme zarar vermemeleri gerekir.
Levent Gönenç
Sevince olabildiğine sevmeli
Yoksun sevgilerle değil böyle
Bir elmayı düşler gibi diri diri
Ama genç ama ak saçlısın
Evrene bir şey katmalı sevdin mi
Günümüzde görsel iletişim, teknolojik gelişmeler sayesinde kitle iletişimi anlamında önemli bir konuma sahip. Toplumsal iletişim anlamında ise işitme ve görmeye dayalı iletişim, yazılı iletişimin önüne geçmiş gözüküyor.
Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan “Muhalefet Defteri” isimli bu eser, ülkemizde karikatür ve mizah dergilerinin tarihini kapsamlı bir şekilde okuyucuya sunmuş. Ayrıca çoğu kimse tarafından hafife alınan ya da bir tür eğlence aracı olarak görülen mizah ve karikatür anlayışlarına akademik bir bakış açısı getirilmiş.
Mizah dergileri, sıradan bir eğlence materyali olmanın ötesinde bir kültürü oluşturan ve yayan vasıtalardır. Karikatürler aracılığıyla verilen mesajlar, salt gündelik hayatın tezahürü değil halkta genel bir düşünce oluşturabilen araçlardır. Karikatür bilhassa siyasi buhranların olduğu dönemlerde bir mücadele aracı olarak kullanılmıştır.
Eserde mizah dergileri sol-sağ, merkez-çevre gibi kavramlar açısından incelenmiş olması kültür tarihi açısından çok değerli. Özellikle Osmanlı Devleti’nin son döneminden itibaren mizah dergilerinin kronolojik ve toplu biçimde incelenmesi, aynı zamanda yüz yıllık siyasi tarihimiz ve toplumsal çalkantılara da ışık tutmuş.
Üzerinde düşünülmesi ve tartışılması gereken bir alan olan mizah şüphesiz gelişen ve gelişmekte olan bir alan. Ülkemizde zamanla değişen mizah anlayışını anlama adına “Muhalefet Defteri” oldukça önemli bir misyon yüklenmiştir. Daha sonraki çalışmalara kaynaklık edecek olan bu kitap, konuya ilgi duyanların kesinlikle merak ve heyecanla okuyacağı bir eser konumundadır.
Herkese keyifli okumalar.
Cumhuriyet öncesinden başlayarak, Türkiye'de mizah dergilerinin tarihinden bahseden, içinde karikatür örnekleri bulunan bir kitap. Kitap aslında yazarların farklı zamanlarda farklı amaçlarla yazdıkları yazıların bir araya getirilmesiyle oluşmuş. Kitaptaki yedi bölümden yalnızca biri ilk kez bu kitapta yayınlanmış. Yakın dönem (90'lar) karikatür dergilerini bile birisi olarak, bu kitabı okumak bir yerde nostaljik bir yolculuk da oldu. Dili akıcı olmakla birlikte, bilgilendirici bir kitap.
Karikatür sanatına ve mizah dergiciliğine her zaman gıpta ile bakan biri olarak bana bilgilendirici ve duygusal anıt olacak bir kitap. Günümüzde maalesef bitmeye yüz tutmuş mizah dergiciliğinin Türkiye’nin öncesinde,başlangıcında ve devamında neler yaşadığını en çarpıcı örnekleriyle sunan bu kitap beni yine “keşke karikatüristçi olabilecek kadar yetenekli olsam” isteğine itti ama yapabileceğim tek şey az sayıda kalmış okunmamış dergilerimi artık yolculamak. Teşekkürler Markopaşa,Gırgır,Leman,Penguen,Uykusuz ve daha niceleri..