Louis-Jean Calvet

Louis-Jean CalvetDillerimizin Denizi author
Author
7.4/10
7 People
23
Reads
0
Likes
651
Views

Louis-Jean Calvet Posts

You can find Louis-Jean Calvet books, Louis-Jean Calvet quotes and quotes, Louis-Jean Calvet authors, Louis-Jean Calvet reviews and reviews on 1000Kitap.
Bir insanın daha iyiyi isteye isteye, sonunda yanlış hareketlerden kurtulmuş olmaya muvaffak olması; şüphesiz ki birçok noktaları aydınlatmıya elverişli güzel bir düşüncedir,
Hamlet, ruhunun inceliği, gerçeğe ve adalete olan aşkıyle hıristiyandır; ama onun ne olumlu bir ima­nı, ne de din hakkında belirli bir fikri vardır. Bu­nunla beraber aldığı kültür ona dini sırlara saygı göstermesini, din yasasının yüksek değerini duyma­sını öğretmiştir.
Reklam
Sözlerindeki şiddet, lafla yetinmekten duyduğu utancı oldukça gösterir. Henüz hançeri kullanmak cesaretini kendinde bulmadığı, daha hançerle öldür­mediği için, kelimelerle hançerler.
İnsana ıztırabı da, vakarı da veren hep endişe­dir, onu suçlarla dolu şaşkınlıklara atsa da selame­tinin ilkesi gene budur. Yalnız tatmin edilmiş olan­lar, sevemedikleri için kurtarılamazlar. Faust'un ka­rakterindeki karmaşalıklardan, türlü arzular içinde, beliren şey sadece bu duygudur.
Mephistopheles kahkahayı ba­sar: Faust, gerçek sevinçler karşısında ikrahtan baş­ka bir şey duymamıştı, aldatıldığı, kendisine hayali bir zevk verildiği zaman saadete kavuşur!
Hayata olduğu gibi hür­riyete de, ancak onu her gün yeniden elde etmek zo­runda kalan layıktır.
Reklam
“Kamaşan gözlerini kırpıştırarak oraya doğru çeviren ve bulutların üstünde kendine benzeyenler bulundugunu hayal eden, budaladır! O, oldugu ye­re sımsıkı basmalı ve burada etrafına bakmalı. Ka­biliyetli olan için, bu dünya dilsiz degildir. Onun ebediyette dolaşmasına ne lüzum var! Bildigi şeyle­rin hepsi, elle tutulabilir. Onun için o yeryüzünde yoluna devam etmeli, karşısına hayaletler çıkarsa al­dırmamalı, yolunda giderken hem elem duymalı, hem de saadet bulmalı, fakat, hiçbir vakit memnun ol­mamalı!”
Faust Helena'yı, Mephistopheles'in kendisi için Peloponez daglarında hazırladıgı şatoya götürür, ora­da, bütün hayatınca hayal ettigi büyük rüyayı onun­la yaşar; şüphesi bu rüya, her zaman görülen ba­yagı bir aşk degil, kıyas kabul etmiyecek derecede yepyeni, asil bir aşktır. Zaten vakurlugunu kaybet­miyen sevincinde devamlı bir endişe vardır; oğulları Euphorion, hiçbir şeyin memnun etmediği, hayatını tehlikeye koyacak derecede çılgın bir hızla hareket eden, kanatlı, hareketli bir yaratık, ateşten bir ya­ratıktır; bir an için tesbit etmek istedikleri, ama ken­dini kararsızlıga veren insanın uzun zaman zapte­demedigi, o uçucu şiiri çok güzel temsil eder. Eup­horion boşluga doğru atılır ve ölür; sonra Helena da ölür, ortadan kaybolur, Faust, şaşkın, yurt özle­minden ezilmiş bir halde tekrar yalnız kalır.Mep­histopheles, bütün güçlükleri yenmesine rağmen Faust'dan bir memnunluk çığlığı koparmaya mu­vaffak olamaz; Margarete'nin aşkı hüzünlere, cinayetyetlere sebep olmuştu; noksansız güzellik aşkı, Helena'nın aşkı da hayal kırıklıgı verir. Her şey boş­tur. Faust, aşk ve güzellik vehminden de kurtulur.
Manto, Faust'un göz­lerindeki coşkunluktan, insanın delirmek için degil, ideale varmak için kendi kendisini aştığını derhal anlar ,ona şu parlak sözle güven verir: «Ben imkan­sız olan şeyi isteyeni severim!»
Aynı zamanda karakterine, gönül eğilimine uy­gun olan bir araştırmaya girişir. Faust burada ken­di kendini aşar, bilgiyle, aşkla hakikati ve güzelligi aynı ilgiyle iziiyen o ebedi insanı temsil eder; ilkel Don Juan'la hemen hemen hiçbir benzerliği olma­yan, ama kendisinde insanlığın emellerini taşıyan romantik Don Juan'ın kardeşi olur.
71 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.