'' Tarihçi için insan yoktur. insanlar vardır. Bütün gücüyle, kendine özgü yanlarını, ayırıcı işaretlerini , bizden nerede ve neyle ayrıldıklarını algılamaya uğraştığı insanlar.''
2024 yılı içerisinde bakmayı düşündüğüm kitaplar..
+neden okuyacaklarım listesine eklemedin de böyle ileti şeklinde yazdın bunları?
-çünkü okumayı değil bakmayı düşünüyorum. baktıktan sonra okuyup okumayacağıma dair karar vereceğim.
Psikolog George Devereux’nün (Freud’a değinmeden) yardımıyla, Le Roy Ladurie histeri terimleri içerisinde Camisardlar’ın isyanının bir yorumunu, özellikle kahinleri ve saralı kutsal kişileriyle birlikte sunar. Camisard’ların kendileri, genç kadın kahinlerin bekaretiyle birlikte esinlerini de yitirdiklerine dikkat etmişlerdir. Veriler, kehanette bulunmanın bile B safhasının bir parçası olduğunu göstermektedir; azalan yiyecek üretimi geç evliliğe, geç evlilik evlilik öncesi cinsel asabiyete, cinsel asabiyet isteriye ve isteri profetik kasılmalara (peygambervari krizlere) neden oluyor .
"Rönesans hareketi ilk olarak İtalya'da ortaya çıkmış, ardından tüm dünyaya yayılmış ve bir sürü medeniyeti etkilemiştir."
Rönesans'ın başlaması ve gelişmesi üzere yazılmış bu kitap son derece gerçekçi ve ne yazık ki acı bir tablo sergiliyor bizlere.
Kapitalizmden ve kapitalizmin yükselişinden, yapılan savaşların burjuvaya ne kadar katkı sağladığından, halkın açlık sınırı, dinî sömürge vb. konulara değinmiş bu kitap Rönesans devri insanının yaşadıklarını gerçekçi bir dille anlatıyor.
Ben de bir tarihçinin önerisiyle okumuştum. Okumayı düşünenlere şöyle bir önerim olacak: "İçerisinde yazanları kendi döneminizle kıyaslayın. Bazı şeylerin dünyada hâlâ aynı kaldığını farkedeceksiniz. Bunu fark ettiğinizde lütfen bu farkındalığın hayatınızı etkilemesine izin verin.
Okuyacak olan herkese keyifli okumalar diliyorum.
Rönesans insanı denildiğinde, biraz durup düşünmek gerekmektedir, hele biz Türklerin. Çünkü biz bu cins insanlar üretemedik. [...] Rönesans insanı bugünkü dünyanın temelini atmıştır.
Rönesans insanı denildiğinde, biraz durup düşünmek gerekmektedir, hele biz Türklerin. Çünkü biz bu cins insanlar üretemedik. [...] Rönesans insanı bugünkü dünyanın temelini atmıştır.
Ülkemizde, her şeyin basmakalıp olanı daha fazla tutulur, daha fazla tedavül eder; hatta yalnızca basmakalıp olan şeyler tedavül eder, "doğru" mertebesine lâyık görülür.