Kitabı bugün bitirdim ve kurgusunu çok beğendim. Kitabı sadece polisiye türünde incelemek yanlış olacaktır çünkü içerisindeki ruh çağırma, medyumluk gibi ögelerden dolayı fantastik kategorisine de giriyor ve bu bağlamda yazarın tarzı Hüseyin Rahmi Gürpınar'a çokça benziyor. Yalnız kitapta çok fazla eski kelimeler var, her ne kadar sayfanın altında açıklamalarda kelimelerin anlamlarına yer verilse de, bu durum okuyucuyu sıkabilir. Tamamen günümüz Türkçesi ile yazılmış olsa su gibi okunacağı kanaatindeyim.
Kitabı alma sebebim Türkiye'de basılmış ilk polisiye romanlardan olması. Osmanlıca'dan günümüz türkçesine çevrilerek, Osmanlı polisiyesi isimli bir seri oluşturulmuş. Polisiye meraklısı biri olarak, ay ay kitap siparişlerime birer tane eklemeyi düşünüyorum. Kitabımız gayet ilginç. Gazeteci olan başkahramanımızın haberi olmadan karıştığı ilginç mi ilginç bir cinayetler silsilesi anlatılıyor. Fikir, kurgu ve yazım insanı içine çekiyor. Aslında bilindik gelebilecek bir konu. Ancak ben okurken 1900'lerde olduğumu düşünerek okudum ve keyif aldım diyebilirim. Okurken bir yandan 'aa o dönemde bu da mı varmış, şu yokmuyuş, olsaymış şöyle olurmuş' gibi durumlar da yaşadım.
Kısaca söylemem gerekirse, kitap hoştu. Zaten iki saat içinde okuyup, başından kalkabiliyorsunuz. Güzel.