M. Bilgin Saydam Posts
You can find M. Bilgin Saydam books, M. Bilgin Saydam quotes and quotes, M. Bilgin Saydam authors, M. Bilgin Saydam reviews and reviews on 1000Kitap.
İnsanların tarihte en fazla aradığı ve ilgilendiği şey mitlerdir, bunun farkında olmasalar da... Fakat mitik duyarlılıkları çok fazla zedelenmiş olduğundan, insanlar Ulysses'i, Promete'yi, Aşil'i, Sir Galahad'ı kendi hayat tecrübeleri içinde yeniden canlandırma şansına sahip bulunmuyorlar. Bunun yerine bu özellikleri liderlere, siyasi partilere,derneklere atfediyorlar ve ırkçı,cinsiyetçi ve milliyetçi düşmanlıkların meşrulaştırılmasında mit en kötü versiyonlarıyla kullanılıyor. Çünkü iyi mitleriniz olmazsa, kötüleri mutlaka olur.
Sayfa 55
"Masallar, mitler ve rüyalar aynı kumaştan biçilmiştir. Üçü de bilinçdışının ürünüdür: İlk ikisi ortak bilinçdışının şekillenmesi, "resim"lenmesidir; rüyalar ise ortak bilinçdışından beslenen ilksel kaynakları ile kişisel bilinçdışının ürünüdür. Psikanalizin öncülerinden Karl Abraham ve Otto Rank, mitleri, "halkların kitle rüyaları/fantezileri" olarak tanımlar. Campbell'e göre rüya kişiselleştirilmiş mit; mit ise kişisellikten arındırılmış rüyadır. Ancak rüyalarda, rüyayı görenin iç çatışma ve eksiklikleri, "Ruh"un sembollerini ve dinamiklerini çarpıtır, tahrif ederken, mit kahramanının karşılaştığı sorunlar ve aranılan çözümlerin evrensel geçerliliği vardır."
'Yeni'ye duyulan korkunun belirleyici olduğu 'dondurucu' kültürlerde her türlü yaratıcı sıçrama, dolayısıyla ayrışma, 'doğrudan sapma/sapkınlık' olarak nitelenecek, engelleme ve yaptırımlarla karşı karşıya bırakılacaktır.
Sayfa 110 - metis yayınlarıKitabı okudu
Erkek için "kadın, erkeği dışarı tüküren ve onu her an yeniden yutabilecek olan kara oyuktur". Yani doğurucu, koruyucu, taşıyıcı, besleyici nitelikleriyle gerekli olduğu kadar tehlikelidir de.
Sayfa 104 - metis yayınlarıKitabı okudu
Her insan ve her kültür zorunlu olarak anacıllığın belirleyici olduğu bir gelişim döneminden geçer. Zira doğum başlangıçsa, doğan henüz çok zayıf, doğuran hâlâ çok güçlüdür: Benlik bilinçliliği henüz çok zayıf, doğa ve 'bilinçsiz' hâlâ çok güçlüdür.
Sayfa 103 - metis yayınlarıKitabı okudu
Fanatizm yaratıcılıktan uzaktır; yıkıcılığında ise olabildiğince inançlı/inatçıdır. Fanatizmin o kendine güvenli, katı örtüsü kaldırıldığında içeride zayıf, ürkek, güvensiz, çelimsiz çocuğu buluruz. Bu çocuk 'kendini var etmek' için, üzerine fırlatılan örtünün 'kendisini var etmesi'ne sığınmaktadır.
Sayfa 91 - metis yayınlarıKitabı okudu
Bireyleşememiş 'şey insan'ın, çalkantılı dönemlerde kimlik kargaşasından ya da kendisini tanımlamaya zorlayan dış baskılardan kurtulmak için sığınacağı örtü şekilciliktir. Şekilcilik, yani bazı ortak inanç ve ritüellerin özümsenmeden uygulanması, zayıf bireyselliği, güçlü ama katı ortak kalıplar altında sakladığı için tehlikelidir: 'Şey insan'ın kolaylıkla 'sürü insan' haline gelmesine ve bilinçdışının zayıf bilinci sürüklemesine zemin hazırlar.
Sayfa 91 - metis yayınlarıKitabı okudu
İnsanın insan-olma serüveni, kendinde başlar.
Sayfa 70 - metis yayınlarıKitabı okudu
insani işlerde anlam arama çabamızda ihtiyacımız olan paradigmaları mitlerden alırız.
Sayfa 68 - metis yayınlarıKitabı okudu