About
1972 yılında Van’da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Van il merkezinde tamamladı. 1991 yılında Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesini, 1995 yılında Van Meslek Yüksekokulu Turizm ve Otelcilik Bölümünü okudu. 1997 yılında girdiği Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümünden 2001 yılında fakülte birincisi olarak mezun oldu. 2003 yılında aynı bölümde Araştırma Görevlisi oldu. Yüksek lisansını 2003, doktorasını 2008 yılında Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümünde tamamlayan yazar, siyaset, din, tüketim ve aile sosyolojisi alanında çalışmalar yapmaktadır. Tüketim Toplumu ve Sosyolojik Açıdan Deprem ve Din adlı kitapları da bulunan yazar, hâlen Yüzüncü Yıl Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Genel Sosyoloji ve Metodoloji Anabilim Dalında öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır.
Full name:
Mehmet Zeki Duman
Title:
Doç.Dr., Akademisyen, Sosyolog
Birth:
Van, Türkiye, 1972
Readers
28 readers read.
1 readers are reading.
23 readers will read.
Quotes
Akıl biz insanlar için çok önemlidir. Ancak aklı her şeyin ölçüsü haline getirmek en büyük akılsızlıktır. Nitekim akıl çağı olan 20. yy, aynı zamanda en büyük savaşların,insan kıyımların yaşadığı, sefaletin ve yoksulluğun baş döndürdüğü trajik bir çağdır.
"Arzular ise ancak tatmin edildiğinde anlam kazanır. Zira yaşamın amacı da haz almak olduğuna göre arzulara da set çekmemek gerekir."
Kitabı şöyle özetlerim:" Gençler iş beğenmiyor." :)
Onlara göre yaşam, bugünden yani yaşanılan andan ibarettir. Ölümden sonraki hayatın varlığı veya yokluğu bilinmeyeceğine göre esas olan, yaşadığımız andır.
Sayfa 6 - Kadim
"Modern metropollerde yetişen bireyler, yaşamlarını, maddi beklentilere göre ayarlamaktadırlar. İlişkiler, çıkar temeline dayanmaya başlamakta ve çıkarsal ilişkiler beraberinde güvenmemeyi veya ihtiyatli davranmayı zorunlu kılmaktadır. Artık insanların gözünde dünya, kendi başına güvensiz ve emniyetsiz bir yer olurken, "öteki", bizim için hem "yabancı", hem de potansiyel tehlike unsuru haline gelmiştir. Bunun en bariz örneği, yıllar boyunca aynı binada beraber oturduğumuz kapı komşumuzu tanımamamız veya tanımak istemememizdir. Bu karşılıklı ihtiyatsızlık ve güvensizlik ortamı, bireylerin birbirlerine karşı mesafeli durmalarına, yaşamalarını derin bir yalnızlık hissiyatı içinde geçirmelerine yol açmaktadır. Bu bağlamda yalnızlığı, kentsel yaşamın bireye sunduğu özgürlüğün karşılığı olarak ondan aldığı bir bedel olarak görmek veya tanımlamak mümkündür."
Updates
Henüz kayıt yok
Comments and Reviews
