Durkheim böylece, Maine ve Fustel de Coulanges'ın tezlerini birbirine yaklaştırırken, bu iki tarihçi için "siyasal denen toplumların büyümüş ailelerden başka birşey olmadığını" belirtir.
"insanlığın eski zamanlardaki bütün o yüzyıllar boyunca nasıl yaşadığını mümkün olduğu ölçüde bilmeye çalışmak, doğal ve saygıdeğer bir çabadır ve bu sorulara ileride bir cevap bulunmasını beklemek, kendini beğenmişlik değildir."
Seçim, antropoloğa geniş bir araştırma alanı, yani siyasal temsiliyete ilişkin olan araştırmanın alanını sunan, daha genel bir sorunu gündeme getirmektedir.
Toplumsal hayatın farklı görünüşlerinin, tutarlı bir bütünde birleştiğini ve eklemlendiğini savunan ana düşünce, siyasal antropolojinin ustalarında varlığını hissettirmektedir.