1936, Varşova doğumlu. Annesi bir şair, babası ise 15. yüzyılda Gütenberg'le çalışmış bir aileden, matbaacı. 1940'ta ailesiyle birlikte Varşova Yahudi gettolarından SSCB'ye kaçmak zorunda kaldı. 1946'da ailecek Polonya'ya döndüler, 1950'de Paris'e yerleştiler. 1953'de École Nationale des Beaux Arts'da kabul edildi. Ertesi yıl bir sergi için gittiği Buenos Aires'te iki yıl kaldı. Arjantin dönüşü Paris'te militan bir entelektüel hayat onu bekliyordu. Savaş karşıtı birçok yazı yazdı ve insan hakları savunucusu olarak devlet makamlarında görev aldı, Yakındoğu barış görüşmelerine başkanlık etti. İlk kitabı Les foust et les rois 1976'da yayımlandı. Bugün üye sayısı iki milyonu aşan S.O.S Racisme örgütünü birkaç arkadaşıyla birlikte 1984'te kurdu. Altı yıllık bir araştırma döneminin ardından La Mémoire d'Abraham adlı romanını aynı yıl yayımladı. Bu roman dünyada birçok dile çevrildi ve 5 milyonun üzerinde sattı. Bu romanı izleyen Les fils d'Abraham da aynı ilgiyi gördü.
Bazılarının "On üçüncü Kabile" adını verdikleri dağlı Yahudiler, yüzyıllar önce Kafkas Dağları'na yerleşmiş, daha doğrusu orada kaybolup gitmişlerdi...
Göktürkler'in bir kolu olan ve Museviliği kabul eden Hazarlar hakkında önemli bilgiler içeren, farklı çağlardan kahramanların bir arada sürükleyici olarak anlatıldığı ve severek okuduğum bir tarihi roman...
YAHUDİ TÜRKLER: HAZARLAR VE KARAYLAR
Yahudilerin İsrailoğulları soyundan geldiği varsayıldığından olsa gerek, Etiyopya kökenli siyahi yahudiler(Falaşalar) ile Türk kökenli Hazar ve Karay/Karaim yahudileri, yahudi cemaati içinde enteresan bir şekilde dışlanmış, İsrailoğlu soyundan gelen yahudiler tarafından âdeta ırkçı bir muameleye maruz bırakılmışlardır. Hazar ve Karay yahudileri(Hasidik Yahudiler), yahudiler içerisinde, diğer cemaatlere kıyasla daha bağnaz, ortodoks bir yapıya sahip. Tıpkı bizdeki İsmail Ağa cemaati gibi. Kıyafetleri, dini ritüelleri, kadına bakış açıları vs. Yazar Marek Halter’in de mensubu olduğu Doğu Avrupa Yahudileri/Sovyet Yahudileri’nin Türklüğü, coğrafya bağlamında kısmen de olsa bu romanda dile getiriliyor. Benim için heyecan verici, akıcı bir romandı.