İngiliz yazar ve psikanalist. 1900 yılında Londra’da doğdu. 1924’te University College London’ın psikoloji bölümünden mezun oldu. 26 yaşındayken tutmaya başladığı günlüğü 1934 yılında Kendine Ait Bir Hayat adı altında (Joanna Field mahlasıyla) yayımlandı ve edebi çevrelerden olumlu eleştiriler aldı. Bu dönemde Jean Piaget’nin ve Jungcu analitik psikologların eserlerinden etkilenen Milner, ayrıca Taoizm gibi Doğu felsefelerine de merak saldı. Üç yıllık bir psikanaliz eğitiminin ardından 1943’te psikanalist olarak çalışmaya başladı. Aynı zamanda amatör bir ressam olan ve psikoterapi seanslarında çizimlerden bolca faydalanan Milner, uzun ve verimli bir hayatın ardından 1998 yılında vefat etti. Yazarın diğer kitapları şunlardır: An Experiment in Leisure (Bir Aylaklık Deneyi, 1937), The Human Problem in Schools (Okullardaki İnsan Sorunu, 1938), On Not Being Able to Paint (Resim Yapamamak Üzerine, 1950), The Hands of the Living God (Yaşayan Tanrının Elleri, 1969).
Doğrudan mutluluk avına çıktığın için onu kaybedersin.
Neyin mutluluk getireceğine dair düşüncelerin çok kaba ve aptalca. .. Belki de ahlak teorisyenleri haklıdır ve mutluluk, keyif ve rahat peşinde koşarak gelmez.
.
Dünyaya gelen bir insan, denize düşer gibi rüyaya düşer. Deneyimsiz insanların yapmaya çalıştıkları gibi havaya ulaşmaya çalışırsa boğulur --nicht wahr.. Hayır! Beni dinle! Bu işin yolu kendini o ölümcül maddeye teslim etmek, suda ellerinle ayaklarının hareketleriyle derin mi derin denizin seni kaldırmasını sağlamaktır... Ölümcül maddeye batmaktır.
10 üzerinden 10 puan verebilirim. Okudukça hayatınızdan parçalar bulacaksınız. 7 yıl boyunca kendini inceleyen psikanalist Marion Milner'in günlükleriyle ilerliyor. Okunmaya değer.
Mutlulugu bulmak için akla uygun yaşamayı mı seçmeliyiz? Yoksa içgüdüsel hislere mi güvenmeliyiz?
''Toplumsal gelenekler bizi kendimizle savaşa sokmuş olabilir'' (S/24)
Hayatın içinden tavsiyeler veren , 26 yaşındaki bir kadının 7 yıllık deneyimi sonucu ortaya çıkmış bir kitap. Yazar mutluluğu ararken , deneysel bir çalışma yapmak istemiş, onu nelerin mutlu ettiğini bulmak için bunları yazmak istemiş. Günlük hayatta onu mutlu eden şeyleri yazarak, belki de onu mutluluğa neyin ulaştıracağına dair bir kanal oluşturup sonradan da okuyup bunları bir şeye varmayı hedeflemiş ve 7 yıl boyunca günlükler tutmuş. yazar aslında bir kitap yazma hevesiyle yola başlamıyor. Önce günlüklerini tutup kendini keşfetmeye başlıyor bundan sonra da bunu kitap haline getiriyor. not: bu kitap asla kişisel gelişim kitabı değil:)