Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mark Juergensmeyer

Mark JuergensmeyerYeni Soğuk Savaş yazarı
Yazar
Derleyen
7.5/10
2 Kişi
2
Okunma
0
Beğeni
341
Görüntülenme

Mark Juergensmeyer Gönderileri

Mark Juergensmeyer kitaplarını, Mark Juergensmeyer sözleri ve alıntılarını, Mark Juergensmeyer yazarlarını, Mark Juergensmeyer yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
352 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Yeni Soğuk Savaş
Neden NATO hala var? 2022'de bu kitabı okurken bu soruyu tekrar düşünüyorum? Eğer ortada düşman yoksa NATO neden var? Düşman varsa neden düşman yok edilmiyor? Yoksa soğuk savaş boyunca hep başat olan komünizm tehdidi gibi yeni korku ve tehditlerle belirli düzenin devamı etmesi mi sağlanıyor? Bu doğrultuda 1990'larda yıkılan
Yeni Soğuk Savaş
Yeni Soğuk SavaşMark Juergensmeyer · Pınar Yayınları · 20011 okunma
Franz Fanon’un yıllar önce Cezayir bağımsızlık savaşı bağlamında
Franz Fanon’un yıllar önce Cezayir bağımsızlık savaşı bağlamında ileri sürdüğü gibi, küçük bir şiddet gösterişi bile, kendi güçlerinin farkına varmada kitleleri sarsarak çok büyük bir sembolik güce sahip olabilir.
Sayfa 268Kitabı okudu
Reklam
Sıradan din bile, bir şiddet öğesi içerir.
Sıradan din bile, bir şiddet öğesi içerir. Dünyanın en önemli dini sembollerinden bazıları kanla lekelidir. Şii İslam’da, Hüseyin’in vahşice şehit edilmesi, Hristiyanlıkta İsa’nın çarmıha gerilmesi, Sihizm’de Guru Tegh Bahadur’un kurban edilmesi, İbrani Tevratı’nda detaylıca anlatılan kanlı fetihler, Hindu destanlarında övülen korkunç çatışmalar ve Sinhalese Budist Pali Vakayinameleri’nde anlatılan dini savaşlar... Bütün bu olaylar göstermektedir ki, her dini gelenekte şiddet imgeleri merkezi bir yer işgal etmekte. Bu sebeple, dini milliyetçilik şiddetini anlamaya yönelik bir girişim, genelde dinin yapısındaki şiddetin bir açıklamasıyla başlamalıdır.
Sayfa 246Kitabı okudu
Devrimcilerirn her türlüsü şiddet taraftarıdır
Devrimcilerirn her türlüsü şiddet taraftarıdır ve bu yüzden dini devrimcilerin de öyle olması şaşırtıcı değildir. Ne ki, bazı dini devrimcilerin vahşiliği ürperticidir; Onlar gereğinden fazla şiddet kullanıyor görünüyor ve şiddetlerini dini retorikle örtbas ediyorlar.
Sayfa 245Kitabı okudu
Joseph Dzugashvili, 1913’te Stalin (çelik adam), adını benimsemiş
Joseph Dzugashvili, 1913’te Stalin (çelik adam), adını benimsemiş, 1884 ile 1889 yılları arasında Tiflis’teki bir papaz okulunda Rusya Ortadox Papazlığı ile ilgili araştırmalarda bulunmuştu. O, papaz okulunda bir Marksist olmuş ve itaatsizlik sebebiyle okuldan atılmıştı.
Sayfa 233Kitabı okudu
Ukrayna milliyetçiliğinin Rusya tarafından baskıya alındığı yıllar boyunca,
Ukrayna milliyetçiliğinin Rusya tarafından baskıya alındığı yıllar boyunca, ülkenin batı kesimindeki Ukraynalılar sadece Seküler devlete değil aynı zamanda Rus sömürgeciliğinin bir ajanı olarak gördükleri Rus Ortodoks Kilisesine karşı direnmişlerdi.
Sayfa 217Kitabı okudu
Reklam
Batı Ukrayna'daki mevcut dini çekişme üç grup arasındadır:
Ukrayna milliyetçiliği ve din arasındaki bağ özellikle Batı Ukrayna’da olmak üzere günümüze kâdar varolagelmiştir. Ülkenin doğu kesiminde, birçoğu sözde Ortodoks olan oldukça fazla Rus yaşâmâktadır. Batı Ukrayna’nın sâkinlerî geleneksel olarak Katolik olmuşlardır -Birlik Kilisesi’nin veya farklı bir Ukrayna Ortodoksluğu’nun mensupları. Bu yüzden. Batı Ukrayna'daki mevcut dini çekişme üç grup arasındadır: Rus Ortodoksluğu, Ukrayna Ortodoksluğu ve Birlik Katolikliği.
Sayfa 217Kitabı okudu
Kuruşçev, dine karşı yeni bir kampanya başlattı.
Stalin’in 1953’te ölümünün ardından iktidara gelen N. S. Kuruşçev, dine karşı yeni bir kampanya başlattı. Bu kampanyanın en katı dönemi 1958 ile 1964 yılları arasındaydı. Bu dönemde, 1940’larda açılan Rus Ortodoks Kiliselerinin üçte ikisi tekrar kapatıldı. Müslüman ve Budist kurumlar da bundan etkilendi. 1961’de, devlet tarafından kontrol edilen bir papazlar konseyi din adamlarının gücünü ortadan kaldırdı ve dini cemaatlerde sadece resmi unvanı olmayanların liderliğine izin verildi
Sayfa 185Kitabı okudu
Lenin, din ve devlet ayırımını yaptığı 1918 kararnamesinde
Ekim 1917 devrimini takip eden ilk yıllarda, dine, yeni komünist liderlerce pek dokunulmamıştı. Lenin, din ve devlet ayırımını yaptığı 1918 kararnamesinde dini kurumlara karşı, bir “müdahale etmeme siyasetini” benimsedi. Ne o ne de diğer komünist liderler dinin dostu değildi, fakat İlk on yıl onların dine karşı tavrı nispeten özgürlükçüydü
Sayfa 183Kitabı okudu
Marks onu, “zulme uğrayanların iç çekmesi”
Dinin pratiğe dökülmesine gelince, Marks onu, en iyisinden sancının ifadesi, “zulme uğrayanların iç çekmesi” olarak değerlendiriyor. En kötüsünden ise, o bir “afyondur” - sömürmenin acısını dindirmek için sömürücülerin kullandığı bir uyuşturucu.
Sayfa 182Kitabı okudu
43 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.