Marshall Sahlins

Marshall SahlinsBatı'nın İnsan Doğası Yanılsaması author
Author
9.3/10
21 People
102
Reads
18
Likes
2,469
Views

Marshall Sahlins Quotes

You can find Marshall Sahlins quotes, Marshall Sahlins book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Aldatmanın içeriğinde dünyevi şeylere, hâkimiyet kurmaya ve bedensel hazlar duyduğumuz libidinal arzuların giderilmesinin imkânsızlığı vardır. Bu yüzden insan “sürekli bir şeylerin peşinden koşmaya mah­kumdur ve hiçbir şey sonsuza kadar onunla kalmaz... ihtiyaçları o kadar çeşitli ve farklıdır ki, onu doyuracak tek bir şey, basit ve değişmeyen bir doğa bulamaz.”
Usulünce gömülmeyen her şey hortlar. (Lacan)
"Kutsal ölüler", yani usulüne uygun şekilde gömülmüş ve onurlandırılmış ölülerdir. Hayaletler ise ihmal edilmiş ve mezarı olmadan kötü niyetli ruhlar olmaya mahkûm edilmiş ölülerdir.
Sayfa 124Kitabı okudu
Reklam
600 yıl önce Floransa
Cumhuriyetin idaresinde kullandığımız anayasa gerçekten de tüm yurttaşların özgürlüğü ve eşitliği için tasarlanmıştır... Bize hükmeden tek bir adamın hakimiyeti altında tir tir titremiyoruz; birkaç kişinin yönetiminin kölesi de değiliz. Bizim özgürlüğümüz herkes için eşittir; sadece yasalar tarafından sınırlandırılmıştır ve insanlardan duyulan korkudan azadedir. Devlet görevine gelme ve yükselme umudu herkes için aynıdır... Şehrimiz, yurttaşlardan erdem ve dürüstlük bekler. Bu iki özelliğe sahip herkesin cumhuriyeti yönetebilecek kadar asil olduğu düşünülür. [Floransalı Leonardo Bruni (1370-1444)]
Yemin etmek, yemini bozmanın getireceği faydalar karşısında bir güvence oluşturmaz.
Çağdaş bir Yahudi atasözüne göreyse, para sizi fizikçi yapamıyor ola­bilir ama gerçekliği sevmenize yardımcı olur.
"Bütün taraflar sözleşmeyi ihlal etmenin kendisine yarar getirmeyeceğini gördüğünde, insanlar taahhütlerine sadık kalacaktır." (Atinalı Solon)
Reklam
"Sözcüklerin sihirli güçleri var mıdır?"
Sayfa 72
Geleneksel antropolojik anlayışa göre, insanlar önemli bir işleri tehlikeye girdiğinde veya işlerinin akıbeti belirsiz olduğunda ruhların yardımına başvururlar. Dolayısıyla din, insan işleri tehlikeye girdiğinde ortaya çıkar.
Sayfa 35
Daha önceleri bir fırtına ya Tanrı'nın öfkesini ya da şeytanların kıskançlığını gösteriyordu ve her iki durumda da insana atıfta bulunuyordu.
Sayfa 28
Aziz Thomas, "mülkiyet bölünmesine yol açan doğal hukuk değil, insanın oluşturduğu düzendir" demişti. Büyük ölçüde insan yapımı olan ve masumiyet durumuyla kıyaslandığında ahlaken daha düşük değerde olan krallık da böylelikle eşitlikçi bir eleştiriye açık hale geliyordu. Tanrı başlangıçta insanları özgür ve eşit yaratırken niyeti böyle cezalandırıcı bir kurum tesis etmek değildi. Bu tahayyül, Ortaçağ'a özgün hiyerarşi rejiminin içinde ta en başından beri ortaya çıkmayı bekleyen özgür, eşitlikçi bir cumhuriyet olduğunu ortaya koyuyor.
Reklam
Ne var ki bütün bu sevgi ve karşılıklı yardım etiğine rağmen, "aynı insanlar"dan ya da "kendi insanları"ndan müteşekkil bir akraba grubu, kendi kendine üreyemez. Çünkü ensest tabusu, bu grubu gerekli üreme kapasitesinden mahrum bırakır ve grubun, bu ihtiyacı karşılayan dışarıdaki başka insanlara bağımlı olmasını buyurur. Bu grubun üyelerini başkalarının hanesine aktaran evlilik mübadeleleri, yaşam güçlerinin dolaşıma girmesini sağlar. Böylelikle başkalarıyla, farklılığa dayalı yaşamsal akrabalık bağları kurulur ve tamamlayıcı varlıklar olarak çocukları yaratan ittifaklar oluşturulur.
Kültür, homo sapiens'ten daha eskidir, çok çok daha eskidir. Kültür, insan türünün biyolojik gelişiminin temel bir koşuluydu. İnsan soyunda kültüre ilişkin kanıtlar bundan yaklaşık üç milyon yıl öncesine kadar uzanır; halbuki bugünkü insan formu olsa olsa birkaç yüz bin yıl yaşındadır.
Sayfa 124Kitabı okudu
Kurucu Atalar, doğası itibariyle doymak bilmeyen bir özçıkar karşısında korkuya kapılıyor, diğer yandan ise mülk sahibi ve girişimci şahsiyetler olarak, böylesi bir özçıkarı Anayasa'ya yazmayı arzuluyorlardı.
Wycliffe, Aristotelesçi bir alternatif önermişti: "Devletin yönetim sisteminde, halk madde, kral ise biçimdir [formdur]." Bu yaklaşım, Aristotelesçi olmayan bir önermeyi, insanların doğaları gereği düzenden yoksun oldukları sonucunu içermekle birlikte, kralı münasip biçimde düzenleyici ilke haline getiriyordu.
Aquinas, krallığı konu alan incelemesinde, "şeyler bir birlik içinde düzenlenmişse, orada daima bir şey diğerlerine hükmediyordur" önermesinden yola çıkarak, cennette olduğu gibi dünya üzerindeki her yerde monarşiyi keşfetmişti.
275 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.