Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Martin Gilbert

Martin GilbertChurchill yazarı
Yazar
8.8/10
5 Kişi
24
Okunma
8
Beğeni
1.063
Görüntülenme

Martin Gilbert Gönderileri

Martin Gilbert kitaplarını, Martin Gilbert sözleri ve alıntılarını, Martin Gilbert yazarlarını, Martin Gilbert yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kültürlü kişiler, derin bir üretim nehrinin üzerinde yüzen, parıldayan kirlerden başka bir şey değildir.
Bir yirmi yıl daha geçerse, o kadar uzun yaşasam bile, bana verilmiş sürenin sonuna varmış olacağım. Orta yaşta kafadan geçen düşünceler olgun. Gelecek olanı kabulleneceğim."
Reklam
"Şimdi bu olaydan ötürü, olacaklardan endişelenmenin ne kadar boşuna olduğunu görüyorum. Tümüyle şans bu ve sonucu kestirilemeyecek adımlarımızı pek fazla hesap kitap yapmadan atmak en iyisi. Aynı şeyi başka türlü söylersek, insan kendini oyunun gidişatına doğal bir şekilde bırakmalı ve Tanrıya güvenmeli. " "Böyle kıl payı kurtuluşlar," diyordu, "burada sıradan şeyler. " Bunlar "kimsede heyecan uyandırmıyor ve hatta kimseye ilginç bile gelmiyor."
10 Mart'ta, zafer beklentisi Savaş Konseyi'ni öylesine sarmıştı ki, çeşitli toprak kazançları konuşuldu. İstanbul Rusya'ya verilecekti; İngiltere İskenderun'u alacaktı.
"Aman Tanrım! Canlı tarih bu. Yaptığımız ve konuştuğumuz her şey heyecan verici; binlerce kuşak tarafından okunacak, bir düşünün! Bu yüzden ben, bu dünyanın bana verebileceği hiçbir şey uğruna bu görkemli ve leziz savaştan uzak kalmam (gözleri parlıyordu, ama 'leziz' sözcüğünün beni sarsacağından endişe duymuş olsa gerek). Şunu diyorum, 'leziz' lafını bir daha tekrarlamayın; ne demek istediğimi anlıyorsunuz.
Kimi zaman her şeyi elde edebileceğimi sanıyorum; ve sonra yine, güçsüz, gereksiz bir budaladan başka bir şey olmadığımı fark ediyorum. Ama benim için en büyük zafer senin aşkın ve benim bunu yaşamış ve hep yaşayacak olduğumu ve sana duyduğum bağlılığı bu dünyada hiçbir şeyin değiştiremeyeceğini bilmektir. Tek dileğim sana daha çok layık olmak ve senin ruhunun gereksinimlerini daha çok karşılayabilmektir.
Reklam
" Ben savaşlarda çok ölü gördüm. Omdurman'da binlerce, başka yerlerde de; siyah ya da beyaz bir sürüsünü; ama Boerlerin ölüleri insanda çok acı duygular uyandırıyor." Sonra altmışlı yaşlarda bir adamdan söz edip, "kartal gibi sert yüz hatlıydı ve kısa bir sakalı vardı, " diyordu; adam teslim olması yolundaki bütün uyanları reddetmiş ve sol bacağı bir kurşunla parçalandığı halde, kan kaybından ölünceye kadar tüfeğini doldurmaya devam etmişti. Yanında, kalbinden vurulmuş on yedi yaşlarında bir delikanlı vardı. Ve biraz daha ötelerinde " bizim iki zavallı piyademiz kafaları yumurta gibi kırılmış halde yatıyordu. " Churchill daha sonra, "Ah, bu korkunç savaş, " diyordu, "şanlıyla sefilin, sefille yücenin hayret verici karışımı; aydın ve seçkin, modern insanlar senin yüzünü daha yakından görüyorsa da, basit insanlar pek göremeyecek."
Churchill kuzenini uyarmaya devam ediyor ve "öteki dünyayı çok fazla düşünen insanlar şunu pek başaramaz, " diyordu: "İnsanlar akıllarını kullanmalı ve hislere hitap eden zevklerle kuşkuculuklarını yok etmemeli. Ulusların batıl inançları çalışkanlıklarını pek geliştirmez. Bir deyimdeki gibi, Katoliklik -aslında tüm dinler, fakat özellikle Katoliklik- nefis bir uyuşturucudur. Belki bizim acılarımızı yatıştırır ve dertlerimizi kovar ama gelişmemizi durdurur ve gücümüzü tüketir.
''On gün içinde," dedi annesine, "genel bir savaş olacak; belki de çok şiddetli bir savaş. Ölebilirim. Ama sanmıyorum. Fakat ölürsem, felsefenin tesellisinden yararlanmalı ve insanların son derece önemsiz olduğunu düşünmelisin.''
"Ayrıca ben kendimi öylesine büyük görüyorum ki, tanrıların benim kadar güçlü bir varlığı böylesine sıradan bir son için yaratmış olabileceğine hiç inanmıyorum.''
Reklam
Güzel bir kelebeği düşün —kanadında 12 milyon tüy, gözünde 16 bin mercek var ve bir kuş için tek bir lokma. Kadere gülelim en iyisi. Onun hoşuna gider belki.
Şimdiye dek alıştığım rastgele kitap okumaları, birbiriyle bağlantısız ve bir araya gelmeyen şeylerden oluşan bir keşmekeşten başka bir sonuç vermedi.
Churchill manevraların son günü tekrar İmparator'u (Prusya) gördü. "çok samimiydi- 'Sevgili Winston' falan- ama hiçbir şeyini görmedim," sadece iki dakikalık bir konuşmaydı. Tatbikatlardaki Türk temsilci Enver Paşa'yla, "devrimi yapan Jön Türk'le" daha uzun konuşmuştu. "Büyüleyici bir adam, çok yakışıklı ve çok yetenekli hemen dost olduk." Beş yıl sonra Churchill, o zaman Türkiye'nin Harbiye Nazırı olan Enver'le doğrudan konuşarak, Türkiye'yi Almanya'nın yanında savaşa sokmamasını isteyecek ama işe yaramayacaktı.
Basın ancak zafer şansı var olduğu sürece savaşır ama yenilgi yaşandığı anda ortalıktan sıvışır.
Demokrasi, hükümetlerden daha intikamcıdır. Halkların savaşları da kralların savaşlarından daha korkunç olacaktır.
90 öğeden 46 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.