Yaşadığının taciz olduğunu fark ettiğinde içi öfke ve nefretle doğmuştu. Dünyayı korumasız çocukların kötülüğe maruz kaldığı zalim bir yer olarak görmeye başlamıştı. Bir çocuk tacize uğruyorsa herkes suçluydu. Yaşadıkları, bu dünyada yaşarken, bu insanlar arasında olmuştu. Demek ki masum yoktu. Burası güvenli bir yer değildi. Bu dünya ile savaşmak gerekiyordu.
Mutlu bir çocukluk geçirdim diyen kişilerde zihin bölünmesi saptanma ihtimali oldukça düşüktür.
Halbuki mutsuz bir çocukluk güçlü bir hayal gücüyle buluşursa artık zihin bölünmesinin gerçekleşmesi neredeyse kaçınılmaz olur.
Çocuk dışarıdaki dünyayı değiştiremiyorsa yapabileceği tek şeyi yapar. Dünyayı algılamayı değiştirir. Kendine bir iç dünya yaratır, oraya sığınır. Yönetebildiği sürece zihin dünyası çocuk için bir krallıktır.