Hakkında
Araştırmacı - yazar Hüseyin Albayrak ile Fikriye Hanım’ın oğlu olarak Trabzon'un Yenicuma Mahallesinde dünyaya geldi. 27 Mayıs İlkokulu (Şimdiki Temel Yaşar Çoruh İlköğretim Okulu) ve Kanuni Ortaokulu’nda okudu. Trabzon Lisesi’nden 1986 yılında, Uludağ Üniversitesi İ.İ.B. Fakültesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü’nden de 1990 yılında mezun oldu.
Vatani görevini 1992 yılında Topçu Asteğmen olarak İstanbul’da tamamladı. Özel sektörde çeşitli kuruluşlarda çalıştı. Gazete ve dergilerde, özellikle Türk Dünyasına dönük yazı dizileri ve makaleler yayımladı. Pek çok sivil toplum kuruluşlarında önemli proje ve faaliyetlerde yönetici olarak görev aldı. Türkiye içi ve yurtdışında çeşitli kültür- sanat faaliyetlerinin organizasyonlarını gerçekleştirdi.
Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği, Türkiye Yazarlar Birliği, Türk Ocakları ve Türk Dünyası Genç Yazarlar Birliği üyeliklerinin dışında, Türkiye-Ukrayna Dostluk ve Yardımlaşma Derneği ile Kırım Vakfı’nın kurucu üyeleri arasında yer aldı. Kırım Vakfı Mütevelli Heyet Üyeliği, Türk Ocakları Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Üyeliği ile Türk Dünyası Kültür ve Sanat Derneği Kurucu Başkanlığı görevlerinde bulundu. Türkiye ve çevresindeki ülkelerin yanı sıra, özellikle Türk Dünyası ile ilgili çeşitli araştırma ve proje çalışmalarına katıldı. Ankara’da ikamet ederken 6 Haziran 2007 tarihide, tedavi gördüğü Ankara Tıp Fakültesi Cebeci Hastanesi’nde vefat etti. Cenazesi Trabzon’a götürülerek ertesi gün İskenderpaşa Câmii'nde ikindi namazını müteakip kılınan cenaze namazı ardından, Bostancı Aile Kabristanı’nda toprağa verildi.
Unvan:
Yazar
Doğum:
Trabzon, 18 Mart 1966
Ölüm:
2007
Okurlar
1 okur okudu.
1 okur okuyacak.
Kitaplar
Sözler ve Alıntılar
1989'dan itibaren Kırım'a geri dönmeye başlayan Kırım Tatarları'ndan bu civara yerleşenler ile Ruslar arasında yer yer gerginlikler yaşanmıştır. İşte bunlardan birisinde, iki papazın kaybolmasını ve bunların Tatarlar tarafından öldürüldüğünü bahane eden ruslar, iki kardeşi (Seyidoğlu Seyyid İbrahim ile Seyit Mehmed) hunharca şehit etmişlerdi. Daha sonra papazların ölmedikleri ortaya çıkınca galeyana gelen halk, bu iki şehidi için yolun hemen üstünde küçük bir tepenin üzerine bir anıt mezar yapıp baş ucunu da nazlı nazlı dalgalanan tarak tamgalı kök bayrağı kondurmuşlardır. Anıtın üzerinde şu mısra yer almaktadır:
"Ateş tuşti Taraktaşnıń başına
Qurban olduq toprağına taşına..."
Sayfa 150Kitabı okudu
İletiler
Henüz kayıt yok
Yorumlar ve İncelemeler
Henüz kayıt yok