Mehmet Ali Büyükkara

Mehmet Ali BüyükkaraÇağdaş İslami Akımlar author
Author
8.7/10
58 People
271
Reads
31
Likes
2,438
Views

Mehmet Ali Büyükkara Posts

You can find Mehmet Ali Büyükkara books, Mehmet Ali Büyükkara quotes and quotes, Mehmet Ali Büyükkara authors, Mehmet Ali Büyükkara reviews and reviews on 1000Kitap.
İhya dirilişi, tecdid yenilenmeyi, ıslah ise düzeltme ve iyileştirmeyi ifade etmektedir.
Başarı, zafer ve mükafatın bu dünya da mı yoksa ahirette mi gerçekleşeceği O'nun kararıdır.
Sayfa 120Kitabı okudu
Reklam
Amel riyakarları..
Bir müslüman ve özellikle tebliğci vasfını kuşanan insan başkalarına anlattığı hususları öncelikle kendisi yaşamalıdır ve amellerine asla riya karıştırmamalıdır.
Türkiye'de İslamcılık
1925-1950 arasında İslamcı aydınlar fikri mesailerini daha çok İslam'ın iman, ibadet, ahlak konularında harcadılar. Mevcut sistem içinde dini kimliğin korunup geliştirilmesine, maddi ve manevi kalkınmanın birlikte gerçekleştirilmesine katkıda bulunmaya çalıştılar. Alternatif bir İslamcı siyaset ideolojisi ve porjesi üretimi peşinde olmadılar. 1950'lerde başlayan demokratik gelişmeler sonrasında ise, o döneme kadar oluşan birikimin siyasete taşınması ve dini değerlerin sosyal ve siyasi projelerde yer bulması süreci başlamış oldu.
Türkiye'de İslamcılığın Teşekkülü
Fikir hareketi olarak İslamcılık, Osmanlı ülkesinde esasen II. Meşrutiyet sonrasında Sırat-ı Müstakim dergisinin 14 Ağustos 1909'de yayın dünyasına girişiyle kendisini ifade imkanı buldu. Sırat-ı Müstakim'den sonra Sebilürreşad, Beyanü'l Hak, İslam Mecmuası, Volkan gibi dergilerde kümelenen Said Halim Paşa, Şehbenderzade Ahmed Hilmi, Şeyhülislam Musa Kâzım, Babanzade Ahmed Naim, Seyyid Bey, Mehmet Ali Ayni, Mehmed Akif, Said Nursi, Elmalılı Hamdi, Aksekili Ahmed Hamdi, Mehmet ŞEmseddin gibi isimler tarafından başlatılıp geliştirildi.
Mustafa Sabri Efendi; gayreti sistemin yırtıcılığına göğüs geremedi.
Hilafetin ilgasına şiddetle karşı çıkmakla beraber Millet Meclisi'nin bir şahs-ı manevi olarak halifeliği temsil etmesinde dini bakımdan bir mahzur görmedi. Kadınların tesettüründe gördüğü gevşeklikleri yazılarıyla önlemeye çalıştı. Hakkında af çıkmış olmasına rağmen, Türkiye'de İslami yönetimden artık geriye bir şey kalmadığını ileri sürerek yurda bir daha dönmedi ve 1954 yılında Kahire'de vefat etti.
Reklam
Abduh ve Efgani'den büyük ölçüde etkilenmiş isimler olarak öne çıkan Mehmet Akif, Musa Carullah, Muhammed İkbal gibi şahsiyetler Efgani'nin siyasi ıslahatçılığından çok Abduh'un kültürel ıslahatçı çizgisine yakın bir duruş sergilemişlerdir.
Ahmet Han ve ilk ayrışmalar
Din ile siyasetin birbirinden ayrılması gerektiğini savunan ve cihanşümul hilafet yönetimine sıcak bakmayan Ahmed Han, bu düşüncesiyle laik islam tezinin öncülüğünü yapmıştır. Bu görüşleriyle ilk İslamcılar arasında aykırı bir konuma sahip olmuştur. Onu dini ihya eden değil bilakis tahrip eden birisi olduğu ileri sürülmüştür. Efgani ve Abduh onu İngiliz sömürgeciliğine hizmet etmekle suçlamışlardır. "Modern hayata yönelik özgün İslami bakış ve duruş geliştirmek yerine, İslam'ı modern hayata uydurmaya çalışmak" ithamı, Ahmed Han'ı diğer İslamcılardan ayıran bir ölçüt olabilir.
Efgâni ve İslam birliği
Efgani milliyet faktörünü din bağını gölgede bırakmaması ve kavmiyetçi taassubu arttırmaması şartıyla faydalı bir unsur olarak ele aldı. Irkçı eğilimlerden uzak, din bağını güçlendiren müspet bir milliyetçilikten yana oldu. Mekke ve Medine'yi İslam birliğinin manevi merkezleri olarak tespit etti. Müslümanların her hac mevsimi bu merkezlerde toplanarak ümmetin ortak meselelerini görüşmelerini, aralarında iş bölümüne gitmelerini önerdi. Hilâfet kurumunu ise bu birliğin yegâne otorite mercii olarak kabul etti. Ancak bu hilafet, ümmetin katılımı ve meşveret esası ile yürütülmeli, mutlakiyet bırakılarak meşruiyete geçilmeliydi.
İran Islam Devrimi'nin İslam alemindeki selefi akımlara üflediği ruh ile onları siyasete doğru motive ettiği inkar edilemez. Afganistan Cihadı ise kazanılan siyasi şuurun pratiğe dökülmesi için bu akımlara pratik ve lojistik imkanlar hazırlamıştır. Suudi vatandaşlarının Cihat boyunca ve sonrasında oynadikları roller önemlidir ve Usame b. Ladin gibi bir fenomenin bu süreçte ortaya çıktığı unutulmamalıdır. Bu süreç aynı zamanda İslam aleminde "cihatçı selefiyye" ile " Suudcu selefiyye" ayrımının belirginleşmesine de tanık olmuştur.
Sayfa 253Kitabı okudu
437 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.