Onun ışığı vurmazdan önce ölü bir nakıştım sadece taş duvarlarınızda. O,elinde ki yay ile vurmazdan önce tellerime,hep aynı nameyi çalıp söyleyen;kendi sesine yabancı bir kuru rebaptım. Ben onun avucunda bağlar, bahçeler,ağaçlar görür; deryalar gibi geniş,deryalar kadar berrak sular görürüm. Onun avucunda çıkan ağaçların gölgesinde dinlenirim.Lakin siz, bunların hiçbirini göremezsiniz.
Sayfa 43