. İnsanların ilişkilerine, sevgilerine baktığımız zaman üç tür sevgi olduğunu görüyoruz. Birincisi, “Seni seviyorum çünkü sana ihtiyacım var.” “Seni seviyorum çünkü sen çok özelsin”, “Seni seviyorum çünkü sende benim aradığım her şey var”, Seni seviyorum çünkü diğerlerine benzemiyorsun.” Şimdi ikinci sevgi türüne geçelim, bu “eğer” sevgisi. “Seni seviyorum eğer sen de beni seversen”, “Seni seviyorum eğer şimdi olduğun gibi kalırsan,” “Seni seviyorum eğer sadece şunları yaparsan.” “Çünkü” ve “Eğer” sevgisinde kişi “kim” ve “ne” olduğu için seviliyor. Yani farklı olduğu için, kendisini sevdiği için. Gerçek sevgi ise “rağmen” sevgisidir. “Seni seviyorum sana rağmen…” Bu, “Senin tüm insani ve sıradan özelliklerin için seni seviyorum.” demek. Burada kişi “kim” ve “ne” olduğu için değil, “kim” ve “ne” olmasına rağmen seviliyor. Aşk bir ihtiyaç, sevmek ise bir sanattır. “Seni seviyorum çünkü ve eğer” de bir ihtiyaç, “Seni seviyorum rağmen de” ise bir ihtiyaçtan çok sanat var. Aşkla sevgi arasındaki en önemli fark bu cümle bence.
Sağlıklı bir ilişki gerçeklerle beslenir.
Toksik ilişki hayallerle beslenir.
Birinde ben vardır.
Sağlıklı ilişkide biz diye bir kavram vardır.
Buna karşılık saplantılı balonda ;
Ben diye bir şey vardır.
Birinde merak vardır.
Ötekinde ise şüphe....
Aşk bulunan bir şey, sevgi ise kişinin özenle büyüttüğü, bakım verdiği yaşantı.
Aşk, bir ihtiyaç, sevgi bir sanat.
Aşk yakıcı bir şey, sevgi ısıtıcı.
Aşk; seni seviyorum çünkü sana ihtiyacım var.
Sevgi; sana ihtiyacım var çünkü seni seviyorum.
Çok farklı şeyler!
Aşk daha tutkulu daha coşkulu yaşanırken;
Sevgi daha farkındalıkla, daha derinlikli daha dingin, doyurucu bir şekilde yaşanan bir duygu.
Ve hepsinden önemlisi bana sorarsan..
Aşk bizlerin başını döndürür;
Sevgi ise bütün dünyayı döndürür.