Mehveş Evin, 26 Haziran 1970 İstanbul doğumlu. İstanbul Lisesi 1987 mezunu Evin, Boğaziçi Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık bölümünü 1993’te tamamladı, çalışırken Bilgi Üniversitesi’nde eMBA yaptı (2007). Gazeteciliğe 1993’te Sabah gazetesinde başlayan Evin, Aktüel, Yeni Yüzyıl, Liberal Bakış, NTV dergi grubunda muhabirlik ve editörlük; Sabah, Akşam, Vatan gazeteleri ve Aktüel dergisinde yöneticilik yaptı. Milliyet’te altı yıl köşe yazarlığının ardından merkez medya macerası bitti ve diken.com.tr, Kara Karga, journo, tazgazete’de yazarlığa, muhabirliğe devam etti. Bağımsız yayınlar için çalışmayı sürdüren Evin, artigercek.com’da yazıyor, Açık Radyo’da “Ekonomi & Ekoloji” programının sunucularından ve artitv.tv’de “Söz Bizim” adlı tartışma programını hazırlıyor. “Babalar ve Kızları” ve “Haber Okumaları” kitaplarına katkıda bulunan Evin, İstanbul’da yaşıyor ve bir oğlu var.
"Evlatları arasında derin ayrım yapan, kötü bir babanın kısa hikâyesi bu. Kendinden saydığı çoğunluğu (milliyetçi-muhafazakar-Sunni kesimi) hep koruyup kollarken, bu tanım dışında kalan evlatlarına dünyayı zindan etmekten bir türlü vazgeçmiyor. Bunu yapmaya devam ettiği sürece de kaybediyor, geriliyor, bölünüyor."
"Küçükken kızlar kahkaha atar, sonra bitiyor. Yüksek sesle gülen kadın yok. Kadınların söyleyemediği söz, söyleyebildiklerinden fazla mı? Ondan mı kahkaha atmıyorlar artık? " Usta yazar Çetin Altan ın bir röportajında yaptığı bu tespit, kadınlık, hele Türkiye de kadın olma haline dair temel bir soruna işaret ediyor. Yüksek sesle gülmenin dahi bastırıldığı, iffetsizlikle bir tutulduğu bir maço kültürün pençesinde kadınlar, kahkahalarını da sözlerini de yutmak zorunda.
Fakat gelişmiş ülkelerin, soğuk savaş döneminde bugünden çok daha az bilgi ve deneyimle bu reaktörleri kurduğunu, bu süreçte kendi teknolojilerini ürettiklerini ve bugün, tehlikeleri daha iyi bilinen nükleer enerjiye alternatif aradıklarını unutmayalım.
Kömürün, nükleer santrallerin yapıldığı yerler, renkli, fakir insanların yaşadığı yerler. Dünyanın her yerinde bu tip santraller, toplumda en az sesi çıkan, en fakir halkın yaşadığı yerlerde kuruluyor.