şu bizim Akşehirli tonton Nasreddin Hoca'yı j yalnızca bilgili, hazırcevap sanma. Hoca hem cömert hem de yardımsever bilinirmiş yaşadığı çağda. Bu yüzden ona bol bol misafir gelirmiş. Bu güzel ev sahibine gelenler yer içer, yatar kalkar, bir türlü gitmek istemezmiş.
İsanoğlu gariptir. Kimi iyiliğe iyilikle karşılık verir, kimisi de iyilik
Kitabın yazarı olayın gerçek bir hikayeye dayandığını aktarıyor. Yeni ve güzel bir kalem ile bir hikaye şekillendiren çizer/yazar daha sonra kalemi bir köşeye bırakıyor. Biz bu süreci kalemin dilinden dinliyoruz. Eğlenceli sonu merak uyandıran çocukları geri dönüşüme, beklemeye ve sabretmeye teşvik edecek bir kitap.
Sonra asla hayal edemeyeceği bir şey oldu. Ressam amca kaleme bir çengelli iğne yapıştırdı. Minik kalem yaka iğnesi olmuştu. Bu güzel yaka iğnesini ve kalemle çizdiği öykü kitabını küçük kıza hediye etti.
Yıllar önce farklı bir versiyonuyla tanıştığım hikâyenin bu hali inanılmaz güzel olmuş. Zaten çok tatlı bir hikayesi vardı Minik Kalem’in ama Shima Zarei’nin çizimleriyle daha da bir güzel olmuş.
Bu hikâyenin kahramanı minik bir resim kalemi. Harika resimleri çizip renklendirirken bir gün artık kullanılmaz olur ve bu durum onu derinden üzer. Başka kullanılmayan kalemlerle birlikte bir kutunun içinde sonunun ne olacağını beklemeye başlar.
Gerçek bir olaydan yola çıkarak kaleme alınan bu öykü kenarda beklemek yerine bir işin parçası olmanın güzelliğini anlamaya çok güzel bir örnek olmuş.