Korkuyu üstünlük kurmak sanan herkes anlayacak sessizliğin ne büyük bir güç olduğunu.
Biz her insanın kaderini kendi çabasına bağlı kıldık.
Çabanın adıdır sabır. Verilen emek, gösterilen teslimiyettir.
Ruh dediğin kaderinde olanı da olacak olanı da bilir, hisseder.
Herşey aslına rücu eder. Yani tohum ne ise meyve de odur.
Seni gönlünden azat edenin, göğüs kafesinde gönüllü esir olma .
Birinden, bir şeyden nefret etmek zayıflıktır.
Cesaret, bizi gerçeğe ulaştıracak kapının anahtarıdır
Diyar; memleketi Mardin'e yıllar sonra gelin olarak dönerken düğünün kana bulunacağını nerden bilirdi ki?
Diyar; sorgu odasında niye bulunduğu bilmemekte ama yüzbaşı Devran onun her şeyi bildiğine emin...
Sorgu bittikten sonra bir an önce Ankara'ya dönmek istediği tek sey ama tekrar saldırıya uğrayan Diyar, Devran'ı aldığı gibi yıllar sonra baba evine gider
Yüzbaşının niyeti geri kalan tanık olan Diyar'ı korumaktır.
Yıllar sonra Diyar'ı karşısında gören Devran ise ona karşı ne hissedeceğini bilememekte
Diyar ve Devran zaman geçtikçe öğrendikleri gerceklerle ne yapacaklardir.
Ikilinin arasındaki ilişki nasıl ilerleyecektir?
Devran; Diyar'ın mahsum olduğunu içten içe bilse de ona neden kötü davranır?
Diyar'ın düğünü neden kana bulandı?
Ve daha fazlası...
Kitabı okuduğum da yine bizim buralar ve yine bir aşiret..(ah bilinse aslında artık öyle bir şey olmadığı)
Devran'ın Diyar'a bu kadar kötü davranmasına sinir oldum.
Bazı konular ve diyaloglar fazla uzatılmış ve bazi konular oldu bittiye geldi gibi bana..
Merakla okunan bir kitap zaten
Ikili arasında gelişen olaylar, birbirini yanlış anlamalar ve gizlenen sırlar, nefretler ortaya çıkan gerçekler.
Yazarın okuduğum ilk kitabı ve devam kitabı da var
Vebal, Vakar kitabının devam kitabı.
Sina; başına aldığı kurşundan dolayı uzun süre komada kalır. Kendisine geldiği zaman başındaki kurşunla yaşaması gerektiğini öğrenir. Hayatının tamamen değişmesi için ilk olarak Sina'yı değil, artık diğer ismini Turna'yı kullanmakla başlar. Babasına olan öfkesi daha da katlanarak devam eder.
Melis Pınaryolu
Hangisini anlamak zordur?
Sevdigimizi mi Yoksa sevildiğimizi mi?
Peki,hangisini yakınımızda tutmalıyız?
Dostumuzu mu yoksa düşmanımızı mı?
Sina,babasiyla yıldızı hiç barışmayan,anne özlemi çeken güçlü bir genç kızdı.
Yusuf ile yolları havaalanında kesişti.Telefonlarının karışmasıyla,kader iki genci kopmaz bağlarla birbirine
Oysa kalbimizin atışının,kaderimizin gelen ayak sesleri olduğunu bilsek,her şey çok daha farklı olur.An a odaklanırız.Hislerimizi açarız .Seçerek duyar,kalp ile akıl arasında köprüyü kurarız
Kimseye benzemez,kendimiz gibi oluruz